über-homofobik bir abinin eşcinsel erkek kardeşi olmak

aynı ailenin ferdi, aynı ana babanın çocuğu olup; sık sık trajik, dramatik ve komik durumlara yol açan iç tehditli kan bağı hali.

sırf bu abi yüzünden ve aileye yönelik tahrik gücü nedeniyle eşcinsel olma durumunu ailesine açıklamaktan kaçınanlar bulunduğu gibi -anne baba homofobik olmadığı halde- yer yer homofobik abinin ayarını kaçırmamak için hetero numarası yapmak zorunda kalan eşcinseller de bulunmaktadır. zoraki erkek adam muhabbetleri ve abiyle başbaşa yapılan göstermelik sohbetler falan baya bir komik aslında. hele hele kız arkadaşı muhabbeti yapmak isteyen ya da karı-kız sohbetine girmek isteyen meraklı abiler aman aman.

aynı abiden bir adet bende de bulunmakla birlikte, sanırım anne baba ve kız kardeşlerin homoseksüel olma durumunu homofobik yorumlamaması nedeniyle bir de benim gibi bu abiyle zıtlaşan inadına fikirlerine çomak sokanlar var tabi. ancak öyle ya da böyle her gaya musallat olan bu hetero abiler; atsak atılmıyor satsak satılmıyor, yakın ya da uzak olmak da akıl karı değil; her yanı sıçtım kuşağına bulanmış değnek gibi valla; zor.
über olmasa da epeyce olanına bir adet ben de sahibim.

çok farklı karakterleriz zaten, o ailenin ''ilk'' çocuğu olmakla gelen şişirme ve kendi egoist karakteri ile her şey benim, ben hepinizden üstünüm tavırlarındaydı, hala da öyle dozu azaldı ya da ayda yılda bir o da denk gelirse görüştüğümüzden çıkarımım bu. bense 6 yaşından beri ne olduğumu bile bile, hiçbir zaman çekinmeden içimden geldiği gibi davranandım: dans ederdim, giyime meraklıydım, yakınlarım kız arkadaşlarımdı falan klişe çocukluk. anneannemin de bizimle yaşamasından ötürü 15 yaşıma kadar beraber yaşadık kendisiyle. ergenlikte kendimi bir nebze de olsa gizlemem-tutmamı fark etmemle ben frenlesem de kendisi bütün çocukluğumu bana zehir etti. hakikaten terör estirdi diyebilirim. işine gelmeyen en ufak bir tartışmada bile ''top, yumuşak'' vs demesi, her şeyde üstünlük kurmaya çalışması ve genelde de benim inat olmam sebebimle pes etmeyişime sürekli yarım kadar fiziğiyle beni haklayamayacağından psikolojik saldıraya geçmesi. her şey üzerinde hakimiyet kurmaya çalışması. bana bir kere abilik etmemişken (ki istemezdim de hani) yeri geldi mi ben senin abinim diye baskılamaya çalışmaları... benim daha anneci onunsa hep babamı avucunun içine almasıyla kendisi sayesinda hayatımda ilk defa dile getiriyorum sırtımda ıstakalar mı kırmadı babam, ne dayaklar yedim. bazen de bu günler geride kalsa da beni güçlendirdiğini düşünmüyor değilim her şeye rağmen. hep de her tartışmada bu lafları ettiği ve o ettiği halde böyle olduğum için zarar gören ben olduğumdan kendisini asla ve asla affetmem. kan dışında zaten bir bağımız yok, iki yabancıdan farksızız, sokakta birbirimizi görsek tanımamazlıktan geliriz o derecede. ölse bir gram da üzülmem çok da emin söylüyorum bunu. ben daha 5-6 yaşında annemin makyaj masasını kurcalarken bunu büyük bir sahneye çevirip notlar alıp eve gelir gelmez anneme hınzırca ileten, beni o yaşlarda bunalımlara sürükleyen biri insan olamaz ya. bu da benim hayattaki başka şanssızlıklarımdan biri olsa gerek.

tabi 25 yaşından sonra kendisi iyice bir entelleşti, bir bohem ayaklarına girdi ki... bana şu an aklıma gelmeyen türlü türlü şeylerle çocukluğumu işkenceye çeviren homofobik abim travestilerle aynı mahallede yaşıyor, gay pride'da gidip poser ''gazeteciliği'' üzerinden sözde eşitlikçi fotoğraflar çekiyor... belki değiştiğini falan sanabilirsiniz ama adım kadar eminim ki o aynı o günkü bencil, domuz, egoist pislik ve yılda 1-2 görüşümde bile hiçbir şey yapmasa da varlığıyla beni rahatsız etmeyi başarabiliyor.