yıldız tilbe'nin söylediği bir şarkı. bu şarkıyı bir kere cengiz kurtoğlu'ndan dinlemiştim. rakı sofrasında adamı ayağa kaldırabilecek derecede değişik bir yorumu var o'nun da.
mektupları, resimleri kaldıramam ki sevdim seni başkasına yar edemem ki iki dünya bir araya gelse imkansız seni benden başkasıyla düşünemem ki
sevgilim kıskanırlar, yalanlar anlatırlar bizi ayıramazlar aşkın dizinden
ben düşerken yükseklerden uçurumlara aşkın tuttu ellerimden ummadığım anda şimdi senle hayat rüya, düşlerim gerçek sanki ben hiç yaşamadım seni tanıyana dek
bahar dalı, çiçek dili, yeşilin rengi anlatmanın imkanı yok güzelliğini sana susuz, açım sana, hastayım sana hiç bir sebep seni benden ayıramaz ki
sevgilim kıskanırlar, yalanlar anlatırlar bizi ayıramazlar aşkın dizinden
ben düşerken yükseklerden uçurumlara aşkın tuttu ellerimden ummadığım anda şimdi senle hayat rüya, düşlerim gerçek sanki ben hiç yaşamadım seni tanıyana dek
umulmayan tüm gelişmeler üzerine yıldız tilbe tam olarak son noktayı koymuştur üzerine konuşmak teferruat ve gereksizdir... o hep olsun... hep yazsın... heleki bu şarkının klibindeki güzelliği, duruluğuna ne demeli... ah yıldız! ah kadın! çok özelsin çok!
üzüyor mu mutlu ediyor mu belli olmayan yıldız tilbe parçası. en son taksime gittiğimde canlı müzikte çaldırıp masaların üstünde dans ettiğim geldi yine aklıma, garip duyguların esiri eden parça