umudum kalmadı

2 Entry Daha
en umutsuz olduğum anlara baktığımda sıklıkla kendimle baş başa kaldığımı görürüm, bütün uğraşlarım ve düşüncelerim salt kendi iç meselelerime döndüğünde kendimi öne doğru boş boş bakarken buluyorum, çünkü tek kaldıkça güçsüzüz, ister kabul edelim ister etmeyelim bu böyle, yani kendimizi motive ediyoruz, yetmiyor içimizdeki egoist manyağı bile saldığımız oluyor ancak en kritik anda güçsüzlüğümüz suratımıza doğru çarpıyor, dışarıya karşı kuyruğu dik tutmaya çalışsak da içten içe biliyoruz. benim vardığım sonuç dışarıyı bırakıp kendimden ibaret kaldığım her an çürüdüğüm üzerine.

ama yüzümü dışarıya döndüğüm her vakit belki biraz daha meşgulüm, daha da yoruluyorum, ancak umudum daha diri oluyor çünkü koşullara müdahale edecek cüreti gösterebiliyorum. ne de olsa bizler "varoluşsal sıkıntılar" da desek eninde sonunda ucu toplumsal bir yere doğru uzanıyor, belki de parçadan bütüne gitmekten ziyade işe bütünün kendisinden başlamak lazım. kolay değil, ancak asıl mesele zaten amaca ulaşmak değil, amaca ulaştığımız yerde daha da ilerisini isteyecek varlıklarız biz, hiç yoktan oraya ulaşmak adına çabalamak, bu olduğu sürece umut sürüyor, umut sürdükçe hayatta sürüyor.