veda etmek zorunda kalmak
hele o kişi her şeyden,herkesten çok sevdiğinizse çok zordur.
zorunda olmak,mecbur kalmak, ne derseniz bilemiyorum. bir başlıkta kendim için 1-2 yıl mutlu olacağımı sanmıyorum demiştim. yanılmayı o kadar isterdim ki... çocuksun,gençsin eğer okumak istiyorsan birine bağlanmak zorundasın. mecbursun..
anal bölge için doktora gitmek
hayatımda 1 kez anal ilişki yaşadım oda 4 ay önceydi şu an öyle bir durumum yokta merak ediyorum acaba doktora gittiğim zaman anal bölge ile ilgili bakınca ilişki yaşandığını anlar mı acaba ??
26 diyip 35 yaşında olmak
başıma gelmişti bu. ama asıl yaralayan ben onu her haliyle sevmişken o beni değilde bedenimi sevdi ve gitti. ilkim bi yandanda sonum oldu iyi geceler
bir erkeğin en güzel yeri
soyutsa zeka somutsa omuzları <3
trans olmak
trans bir bireyim kimse bilmiyor, bilenlerde zaten beni hayatından sildi sadece çocukluğumdan itibaren gelişen şeyleri anlatmak istedim çünkü anlatamamak o kadar kötü ki.
ilk kız olmak istediğim zaman 6 yaşlarımdaydım hafızamda kalan en eski anı odur belki, parka gitmiştim ve sallanan kızlar vardı saçları upuzundu birden anne benim niye saçlarım böyle değil savrulmuyor dediğimi ve annemin o tokat gibi cevabı geliyor
- sen erkeksin de o yüzden..
sonrasında bu durumu çok düşündüm o zamanlar internet yoktu evimizde ki olsa da trans olmak ya da lgbt+i hakkında hiçbir bilgim yoktu yaşadığımız yer çok çok küçüktü zaten. yaşım ilerledikçe daha da artıyordu diğer kızlara özenmem ama belli etmemem gerektiğini çok iyi biliyordum doğuştan yüklenmiş bir içgüdüydü sanki bana.evde kimse yokken annemin elbiselerinden giyer makyaj yapar aynada kendime bakar neden böyle giyinemiyorum diye o sürdüğüm maskara göz kalemi hortlak gibi yapardı beni ağlarken. o zamanlar 12-13 yaşındaydım ve durumun biraz daha farkına vardım ister istemez farkediyorsun çünkü bu bedende yaşıyorsun ama aslında yaşamıyorsun sadece o bedene can veriyorsun ama can verdiğin beden senin taşıdığın kişisel özelliklerin hiçbirini fiziksel anlamda karşılayamıyor. sonrasında internette gezmeye bir sürü araştırma yapmaya başladım. kendimi en azından gay olarak gizli bi şekilde yaşayabileceğime adapte etmeye çalıştım bir kaç ay ve bu sürede hala eşcinsellik ile ilgili her şeyi araştırıyordum. ama sonrasında farkettim ki bu dizginlenebilecek bir şey değildi ya siz bir erkeğe makyaj yaptırabilir etek giydirebilir misiniz ortalığı birbirine katar bende o gömlekleri giydiğim zaman öyle oluyordum ama sesimi çıkaramıyor çok mutluymuş gibi görünmeye çalışıyordum. yaşım 15 olduğunda ergenlik devreye girince işler sandığımdan da kötü oldu çünkü bir erkek görünümüne çok daha yaklaşmıştım ama hala tam olarak erkek olarak görmüyordum kendimi içimdeki kız çocuğu sayesinde. yaşım 15-16-17 oldu ve ben 17 yaşına kadar aptal ergen erkek çocuğu gibi görünmek zorunda kaldım ve bundan nefret ederek yaptım ama tabiki tam olarak yapamadım sebebi bir kız olmamdı buna artık tamamen emindim.okulda ipne top karı gibisin gibi milyonlarca hakarete tacize şiddete maruz kaldım yolda yürürken başım eğik gezmeye başladım içimden hem kendime hemde beni kabul etmeyen bu topluma sürekli küfür etmeye başladım. ta ki artık içimdeki kız çocuğu büyümeye başladığı ana kadar içimdeki kız çocuğu büyüdü ve ergenliğe girdi diyebilirim resmen çünkü artık ağlamayı geçtim şiddeti geçtim kendimi öldürme noktasına geldim. giydiğim kıyafetler diğer kızlara hayranlık içinde bakışlarım neden ben böyle değilim diye iç geçirişlerim iyice bastırmaya başladı. ve kendime sordum olduğun gibi ölmek mi istiyorsun hissettiğin gibi yaşamak mı istiyorsun dedim, ardından gardırobumu tamamen boşaltıp içindekileri attım tabi ki daha reşit olmadığım için ve aileme durumu açıklayamadığım için dolabımdaki erkeksi kıyafetleri atıp yerine feminen kıyafetler değil de unisex tercih ettim ve daha çok kendimi yansıtan renkler giymeye başladım gri siyah gibi renklerden kurtulup küçükken istediğim tozpembe sweeti ilk giydiğim anı ölen kadar hiçbir güç aklımdan çıkaramayacak buna eminim. slim fit pantolonlar giymeye başlamıştım belki bunlar zaten olması gereken şeylermiş gibi gelebilir size ama ben ve diğer kardeşlerim (4 erkek kardeşiz) tamamen erkeksi kıyafetler ve aralarında bir tek ben öyle durunca garipmiş gibi hiçbir zaman izin vermemişlerdi istediğim gibi giyinmeme. babam annem bana sormaya başladı neden eskisi gibi giyinmiyorsun vs vs vs babam hakaret etti bir sürü annem biraz daha frenleyici taraf olmaya çalıştı en azından denemişti ve bu bile bana bir fırsat yaratmıştı anneme daha yakın hissetmem için bu konuda. neyse gardırop sorunu bir şekilde çözüldü ya da ben artık duymamaya başladım hakaretleri.
ilerlemek istiyordum daha çok ama aileme tamamen bağlıydım ekonomik anlamda üniversite okumam gerekiyordu ve kesinlikle o masrafları tek başıma karşılayamazdım düşüncem buydu. ve onlara söylemedim hala söylemedim bu yüzden hormon tedavisine başlamış değilim, ancak kendimi ekonomik olarak özgür hissettiğim ilk gün onlara söyleyeceğim buda benim söz mektubum olsun kendime burdan. şimdiyse ankara’nın ... semtinden denizli de üniversite okumaya geldim, burada çekineceğim ya da korkacağım hiç kimse yok o yüzden artık kapalı bir kutunun içine sıkışmış bir genç kız gibi değilde özgür bir kız gibi hissediyorum. her ne kadar erkek bedenine sahip olsamda..
8 gün 11 saat 47 dakika 2 saniyedir sevişmemek
sevişmemek,sevişmek güzeldir basitleşmediği sürece, der susarım
yemedim yedirdim giymedim giydirdim diyen ebeveyn
canım anneciğimin yaptığı ama hiçbir zaman söylemediği bir cümle. zira kendisi nasıl istiyorsan öyle yaşa bn yaşayamadım deyip beni bir yandan mutlu ederken bir yandan da onun yaşamaması beni üzüyor
bu kalp seni unutur mu
bu kalp seni unutmaz belki başka başka bedenlerde arar bu kalp sende bulduğunu ama yine aynı kalp bulamaz kimsede sende bulduğunu
dünya hassas kalpler için bir cehennemdir
hassas kalpliyim acı çekiyorum mutluluğu bulmak ne kadar zor olabilir diye her gün soruyorum kendime her gün bir önceki günden daha zor olduğuna kanaat getiriyorum, yaşım küçük ilerde olur muyum bilemem ama önümüzdeki 1-2 yıl kesinlikle mutlu olamayacağım.
cinsel hayatınızı bir şarkı ile anlatın
hadi yüreğim ha gayret hele sıkı dur hele sabret başını eğme dik tut bu bi rüyaydı farzet hadi hadi yüreğim ha gayret
sertab erener-rüya
bel çevresindeki yağlar
varmı yokmu bilmediğim ama vücudumun hiç sıkı olmadığını bildiğim için illaki yürürken sallanıyordur ;-)
bir babanın yapabileceği en büyük şerefsizlik
en büyük şerefsizlik diye bir şey yoktur benim babamda bana karşı yapacağı her şeyi özenle seçip nasıl bi öncekinden daha iyi bir şerefsizlik yaparım diye düşünüyor sanırım
türk erkeklerinin yüzde kırkının gay olması
belki bana yazmadın ama ben yine de söylemek istiyorum yönelim doğuştan gelir,yokluk sonradan var olur o kadar çok yokluktan bizlerle birlikte olmak isteyen sözde “erkek” var ki ben bundan bahsettim ;)
türk erkeklerinin yüzde kırkının gay olması
bana soracak olursan 40 az kalır.
kendini eşcinsel olarak tanımlayan 40 tır belkide ama aslında eşcinsel olan 80 hatta 90 ları geçmektedir bence
eşcinsel rolünde izlemek istediğiniz oyuncular
can yaman kesinlikle. asla oynamam gibi bir iddiada bulunmuş belki bu düşüncem adice gelebilir ama piyasadan düşüp önüne gelen tek rolün o olmasını ve tekrar parlaması için tek umudun o rol olmasını veee kabul etmek zorunda olmasını isterdim.(sadece bir temenni çünkü açıklamasındaki yargılar beni o kadar rahatsız etti ki)
tanış buluş sev seviş ayrıl
hiç sevmediğim ve yapmadığım eylem kandırılma konusunda bir kez yaşadığım deneyim dışında tabi
sözlükçülerin bildiği veya öğrenmek istediği diller
rusça hep konuşmak istemiştim ya meraklısıyımda ama bide fransızca böyle gırtlaktan konuşuyorlar falan çok hoş ;)
eşcinsellerde görülen kişilik bozuklukları
tatmin olamama
ne yaparsam yapayım ünlü bir şarkıcı bile olsam konser sırasında herkes bana hayran bi şekilde şarkılarıma eşlik ederken bile içimde hep bir bana şimdi neler diyolar ipne top gibi hakaretler düşünüp dururum ve hiçbir şeyden tatmin olamam böylesi büyüleyici bir anda bile bunu düşünürüm. tıptaki adı nedir bilmiyorum ama bu sadece bir tanesi ;((
sözlükteki yakışıklılar
çevrem tarafından yakışıklı tabiri ile ne kadar karşılaşsamda kendimi hiç sevmiyorum ve çirkin görüyorum. çünkü istediğim bedende değilim istediğim ruhla;(
alttaki yazara soracaklarım var
aslında yetenek de bir şans değil midir? yetenekli olabilmek ya da doğabilmek için şanslı olmamız lazım sonuçta herkes yetenekli doğsaydı yetenek diye bir kavram olmazdı ve şans diye de bir kavram olmazdı yani yetenek ve şans bir arada olmadıktan sonra ikisininde bir boka yaradığını düşünmüyorum.
-eğer şu anki düşüncelerinle yeniden doğma şansın olsaydı bu baskıyı göreceğini bilerek yine homoseksüel olmayı mı yoksa heteroseksüel olmayı mı isterdin?