her şey iyi güzel. hayat paylaşınca güzel ama her buluşmamızda üstelik senden yaşça genç olmama rağmen sürekli hesabı benim ödüyor olmam yeni başlayan ilişkimizden soğutmak üzere beni. ne yapmalıyım, ne etmeliyim bilemedim! senden bir beklentim yok evet bu doğru ama otoparka para vermemek için taaaaa anasının şeyine bavullarım ile yürütmekte neyin nesi. bilemedim, uykularım bölünüyor. nasıl demeliyim bunu sana?
artık böyle saçmalıklara şaşırmıyoruz ama medeniyet, üniversite ve rektör kelimelerinin geçtiği bir cümlede böyle bir ifadenin de geçmesi bu çağda çok absürt. üniversite bir ülkenin lokomotifidir, toplumu ileriye taşır ve çağının ilerisindeki fikirleri temsil eder. rektör ise bu kurumun başıdır ve üniversite içindeki en aydın insanlardan biri olmasını beklersiniz. bu adam gibileri rektör olunca bırakın ileri gitmeyi, yerinizde bile sayamaz ve ortaçağa dönersiniz. bilimi, gelişimi, ilerlemeyi bu adam mı temsil edecek? yazık ya, milletin üniversitelerinde mars'a koloni kurma, yapay zeka üretme gibi çabalar varken bizimkilerin uğraştıkları şeye bak. biz ne zaman bilimin, sanatın önemini anlayıp böyle saçmalıklardan vazgeçmeyi başaracağız?
lebleblebi
