vesikalık fotoğraf

çektirirken mütemadiyen "vesikalı yarim" filmi oynar kafamda.vesika ne lan?

genelde gülümsetmeye çalışan fotoğrafçılara denk geldiğim için talimliydim önceden.gerzek gerzek komutlarıyla canımı sıkmasın diye direkt sırıtıverdim objektife.ve fakat bu seferki fotoğrafçı arkadaşımız beni ters köşe yaptı. "ağzınızı kapatır mısınız? " sorusuyla öyle bir afallamıştım ki; kişisel tarihimin en asık suratlı fotoğrafı böyle çıktı meydana.

bu da böyle bir anımdır.
hapse düşenleri kareleyen fotoğraflar gibi soğuk, ruhsuz, zoraki bir havası olan fotoğraflar. ama daha renkli, daha istenen hale gelmesi adına günümüzde arzuya göre sivilcesiz, bensiz, mona lisa gülüşlü*, yara izsizleri çekilip beğeniye sunulabilir. zaten bir vesikalık fotoğraf ne kadar sensin ki.
jest ve mimiklerine ne kadar hakim olsan da mahalle fotoğrafçısı abinin muhakkak sanatını konuşturup tüm mimiklerini yok etmesiyle ünlü fotoğraf cinsi. ben en çok el çene altında, gözler ufukta olanını seksi buluyorum. oyhş.