yazarların hatırladıkları en eski anıları

34 Entry Daha
yamulmuyorsam on yaşlarındayım. yazları anneanne dede yanına gidiyorum denizli'ye. tabi sıra sıra apartmanların dikilmeye başladığı yıllar. bizim evin yanında da bi boş arazi var bütün mahallenin çocukları ordayız her gün gece 2-3'lere kadar -sen bilmezsin liseli bizim çocukluğumuzda dünya daha güvenilir bir yerdi- gelsin yakar toplar, 9 aylıklar 24'lükler gitsin simiiiiiittler, saklambaçlar, bilyeler, 7 kiremitler, göt kazmacalar..
bi gün yine çift kale maç yapıcaz adam seçiyoruz, bi araba durdu içinden 4 adam indi biri bagajdan boyumuzca tabela çıkardı öbürü balyoz; çaktılar girişine, biraz sohbet edip binip gittiler biz tabi bıraktık maçı falan koştur koştur gittik baktık ki satilik bilemkaç m2 arazi 0258.... birbirimize bakışımızı hiç unutmam.
o ilk şokun ardından bizim tosun söktüğü gibi fırlattı kenara tabelayı oleeeeyyy hüloooğğ ahhahaha nidalarıyla koşup maça başladık.
aradan bi kaç gün geçti adam o civarda-bilen bilir çamlık'ı-yerlerin kapış kapış gittiğini bildiğinden kimse aramayınca işkillenmiş olacak ki tekrar geldi. söylene söylene tekrar çaktı göz ucuyla bize bakarak. o çaktı biz söktük o çaktı biz yine söktük çocuk aklı korkuyoruz da alıp götürmeye başımıza iş açılmasın diye kenarına kenarına atıyoruz hep.
bi gün adam yanında biriyle bi çuval çimento ve kumla geldi, bizim apartmandan su rica edip hortumu çekti, bir güzel harcı karıp döktü dibine, bi de bütün gün kuruyana kadar dolandı durdu oralarda. garip bi şekilde eğleniyo gibiydi. biz de ertesi gün pastel boyayla numarayı değiştirdik. adam artık sinirlenip şikayet etmiş, analarımız babalarımız danalarımız ağzımıza sıçınca bir şey yapamadık e haliyle satıldı kısa sürede bir ay demeden demirleri tahtaları yığmaya başladılar temel kazılacak yerin yanına. işin ciddiyetini görünce bu sefer tahtaları yürütmeye başladık arka bahçeye yığıp üzerine dedemin araba brandasını çektik bacak kadar boyumuzla o tahtaları taşımamız.. o birlik.. anlayamazsınız..
velhasıl araziyi alan adam satan adam kadar naif ve sabırlı olmayınca ortalığı ayağa kaldırdı tabi. dedem de sıraya dizip ağzımıza sıçtı ki höt dese altınıza sıçardınız zaten.. tek tek taşıttı geriye tahtaları. bir de özür diletti adamdan. biz böylece ilk direnişimizi kaybetmiş olduk ama oyun alanımızı savunduğumuz için hiçbir zaman utanmadık. o özür mecburiyettendi ve bir daha hiç bir mücadelemiz için özür dilemedik kimseden.
35 Entry Daha