yazarların küçük pipili erkeklere ayırdıkları zaman

benim için israftır. küçük pipili bir erkeğe mesajlaşmadan buluşmaya geçen süreye kadar harcadığım zamanı düşündükçe sinirden benimkini döndürüp kendime sokmak istiyorum. dünyam başıma yıkılıyor. işimden, uykumdan, eğlencemden, derslerimden ve tanışıp hunharca sikişebileceğim iri aletli erkekleri düşündükçe kederden mahvoluyorum.

sonra o meşhur soru geliyor:

- pasif bir direnis, iyi misin? neden modun düştü?

söylesem anlayacak mısın, ey küçük pipili erkek?

bakın mesela çok ilginç einstein, tesla, freud ve daha niceleri... bu insanlar küçük pipili erkeklere ayıracakları vakitte bir sürü şey başardılar. eğer küçük pipili erkekler vaktimi çalmamış olsalardı, benim bir einstein olmama kim engel olabilirdi ki?!
her gün bir sürü küçük pipili erkeğe en değerli vakitlerimizi ayırmıyor muyuz hepimiz?

yolda "pardon bu kalenin iç kısmında kafe var mı?" diye soran küçük pipili adama kalenin tadilatta olduğunu, bir iki yila anca açılacağını, sahile inip etrafında dolanırsa bir kaç kafe olduğunu ama o sahili gördüyse görülecek başka pek bir şey olmadığını anlattım bir bir. vaktim değerli ama insanlığı da elden bırakmamak gerek.

edit: arkadaşlar bir sürü mesaj gelmiş adamın pipisini küçük olduğunu nerede biliyorsun diye.
şuraya alayım sizi (bkz:küçük pipili erkeği fark etme yöntemleri)