aynen bende düşünüyorum ama bazıları daha ütopik biraz pollyannacılık oynamanın hiç zararı olmaz demi. ama hikayelerimin yada daha doğrusu hayallerimin sonu ne olursa olsun kötü sonla bitiriyorum . '' sonsuza kadar mutlu yaşadılar '' mottosunu hayata uyarlanmış hali diyelim kısaca. aslında bi ara bunu kaleme alıp yazmak gerek. distopik romanlar aldı başını gidiyor . köşeyi döneriz
sende bazen yanlış zaman ve mekanda doğduğunu düşündüğün oluyor mu ? bu aralar bu düşünceye kapıldım körü körüne. mesela 1790 larda fransız ihtilali için çabalayan bir çiftçi yada m.ö 3 yy da iskenderiye kütüphanesinde çalışan bi filozof bazende selahaddin eyyübinin komutasında bi kumandan kudüsun fethi için yanyana çarpışan
sence şizofreni başlangıcı olabilir mi ?