-hepimiz armutuz. ne mutlu armutum diyene.
-ben armut olmasam? elmayım ben. valla bak.
-olmaz. bir arada yaşamamız için hepimiz armutlukta buluşmalıyız. sen de armutsun ama haberin yok aslında, kandırdılar seni.
-yok valla ben elmayım.
-armutsun ulan pezevenk, bölücülük yapma.
-tamam hadi hepimiz meyveyiz diyelim mesela, orada buluşalım.
-yok ya. pışşşık. böyle böyle böleceksiniz bizi di mi? yemem ben. armut olmalıyız. armut derken bir meyveyi kastetmiyoruz biz, bu ülkedeki bütün meyveleri kastediyoruz.
-e ama bize tarihimiz diye gökarmut devletini anlatıyorsun, on bin kilometre ötedeki armutlardan "soydaşlarımız" diye bahsediyorsun, bu gayet tek bir meyvenin ismi, niye yalan söylüyorsun?
-tamam armut aynı zamanda bir meyvenin de ismi, hem de en güzel, en onurlu, en cesur, en yiğit meyvenin ismi, meyveler arasında en nadide, en gurur duyulası meyvenin ismi, ama bu ülkede yaşayan bütün meyvelerin de ortak ismi. yani yersen armut, yemezsen de armut.
-oğlum tamam sen armut ol, ben de elma olayım, hepimiz meyve üstkimliğinde buluşalım? birbirimize karışmayalım?
-oooldu gözlerim doooldu. yemezler. sen elma olacaksın diye ben armutluğumdam vazgeçecek değilim. armutum demek suç haline geldi bu ülkede. kendi vatanımızda garip duruma düştük, eziliyoruz artık resmen. kimliğimizi elimizden almaya çalışıyorsunuz, pis bölücüler, dış meyveler sizi kışkırtıyor, ülkemizi yıkmaya çalışıyorlar, siz de buna alet oluyorsunuz. bir arada yaşamamız için siz de armut olmak zorundasınız, bu işin başka çözümü yok.
-karpuz var yersin ?
*