anne frank

almanya'daki yahudi soykırımının simge isimlerindendir. hollandalı yahudi bir ailenin 2. kızıdır. hitler'in yahudileri toplayıp toplama kampına götürdüğü günlerde saklandıkları evde yaşadıklarını bir günlüğe yazan 13 yaşındaki küçük kızdır. günlüğü; saklanmak, sesini çıkartmadan bir evde yaşamak, kimseler görmesin diye hava almak için camı bile açmamak, her gün aynı insanları görmek, onlar hallerine şükrederken diğer insanların evlerinden alınıp toplama kamplarına götürüldüğünü bilmek, açlık, sefalet gibi bir çok olaya şahitlik etmiştir.
yahudi soykırımının en büyük simgelerinden biridir anne frank. henüz 13 yaşındayken tanışmış olduğu bu kötülüğü yazmış olduğu günlüğünde detaylı anlatmıştır,
on üçüncü yaş gününde kendisine hediye edilen bir ajandayı günlük olarak kullanmış ve saklandıkları iki yıl boyunca yaşanan olayları günü gününe yazmıştır. yazdığı yazılar kitty adında birine ithafen yazılmıştır. iki yıl sonra saklandıkları yer polis tarafından basılır.

frank ailesi trenle polonya'daki auschwitz toplama kampına gönderilir. bir süre sonra anne frank ve diğer ailenin üyeleri farklı toplama kamplarında ölürler. aynı yılın sonbaharında anne frank ve ablası margot bergen-belsen kampına gönderilirler. margot ve anne tifüsten ölür.
the faul in our stars'da hazel ile agustus'un ilk öpücüklerini gerçekleştirdikleri ev, anne frank'ın saklandığı evdir. müzedir.

ayrıca 13 yaşında bir kız olarak sarf ettiği şu cümleler, yaşını başını almış oksijen israfı pek çok insana ders olarak okutulmalı:

"ben çoğu insan gibi boşa yaşamış olmayı istemiyorum. etrafımda yaşıyor olup beni tanımayan insanlara faydalı olmak ve mutluluk vermek istiyorum. öldükten sonra da yaşamaya devam etmek istiyorum. bana doğuştan, kendimi geliştirmek ve içimdekileri yazarak ifade etmek imkanı bağışladığı için tanrı'ya şükrediyorum."