araplar türlü türlüdür.
maroclular candır, içtendir, kadirşinastır, arkadaşlığın değerini bilir, misafirperverdir. iyidirler vesselam ama ben bu güne kadar içlerinden yakışıklı birine rastlamadım.. tabi bunun subjektif bir değerlendirme olduğunu unutmayın.. size yakışıklısı denk gelebilir..
cezayirliler agresiftir, kendi aralarında konuşurlarken kavga ettiklerini sanırsınız, güven vermezler insana. bulundukları ortamlardan hızla uzaklaşılmalıdır..
tunuslular efendi ve nispeten eğitimli insanlardır. sakin ve ağırbaşlıdırlar.
libyalılar cezayirlilerin kötü bir kopyasıdır. çoğu size gerçek ismini söylemez. ya massimodur, ya da
antoniodur isimleri, zira ya annesi ya da babası italyandır... topuk topuk topuk diyorum başka da bir şey demiyorum.
mısırlılar da bu konularda libyalılardan farklı değildir. tek fark onlarda ebeveynlerden birisi muhtemelen yunan kökenlidir. güzellik konusunda da yine tanrının cimri davrandığı bir toplumdur. ancak arap dünyasında küçük dağları biz yarattık havasındadırlar. edebiyat, sinama ve müzik alanında diğer arap ülkelerine oranla üstün olduklarından, bu övgüde haklıdırlar.
lübnanlılar belki de arapların içinde en dikkate değer olanlarıdır. ne kadar yakışıklı, ne kadar kültürlü, ne kadar sıcak olduklarını anlatmaya kelimeler yetmez. adeta sevilip sevilip çoğaltılmaları gereken şukela bir topluluktur bunlar. ha içlerinden yavşak çıkmaz mı? çıkar diyelim ve devam edelim.
suriyeliler ve
ıraklılar yine en şukela bear bireyleri barındırmaları açısından bünyemde lübnanlılara benzer sempatik hisler beslememe yol açar. zaten ortadoğu'da adam çıkarsa lübnan, suriye ve ırak'tan belki biraz da ürdün'den çıkar, gerisinden ya civciv çıkar ya kuş çıkar..
başta
suudi arabistan olmak üzere körfezin diğer aile şirketi gibi yönetilen emirliklerininse hepsinin amına koyim... camiamızdan uzak, şeytana (usa) yakın olsunlar diyip bahsimizi burada kapatalım.