ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
tanıdığım en düz insanın kendim olduğunu bir süre önce fark etmiş ama hhmmh hmmm diye şarkı mırıldanarak farkında değilmiş ya da hazzetmediğim birini görüp uzaklara bakarak yürüyormuş gibi yaparak çaktırmamaya çalışıyordum; pes ettim.

fena halde düz bir insanım ve ilginç insanları kınıyorum. çok ayıp.
nevizade'nin girişinde soldan ilk dükkandaki esmer garsonumsu. kısacık t-shirt altından verdiğin göbek frikiğini seyrettim durdum saatlerce. sırf senin için ordaydım zaten. yine seni seyretmek için geleceğim. zaten nevizade ye senin için geliyorum. bul beni. sana hayatın anlamını öğreteyim.
parfüm kullanmayı biraz abarttığım için (1 şişeyi 10 günde hiç edebiliorum) sıradan insanlarla ve sıradan bi günde doldurma parfüm kullanıorum. orj parfümü özel gecelerde falan sıkmaya başladım. ( buda benim itirafım... sokakta aa çakma parfüm kullanıomuş derseniz inkar ederim.
youtube'da şarkı dinlerken yandaki çubuktan yeni sanatçılar fark edip oradan oraya atlıyorum ve hepsine ulaşmak istiyorum. sanki hepsini dinlemezsem çok fazla şey kaybedecekmiş gibi hissediyorum bu çeşit salak bir obsesyon oluşmaya başladı han heyırlısı. (bir günde 12 albüm indir hepsi de daha önce hiç dinlemediğim insanlar)
işe başlamak çok zor geliyor, evi temizlemek çok zor geliyor, yemek yapmak çok zor geliyor, çok sıkıldım bunları yapmaktan.
iki gündür hornette birinin online olmasını bekliyorum.kendimi sapık gibi hissediyorum
itiraf ediyorum. bugün benim doğum günüm.
son 1,5 yıldır aileye açılma konusu kafamda dolaşıyor ama hiçbir zaman tam emin olamadım, nedense o an geldiğince, her şeyin yerli yerinde olduğu zaman kendiliğinden göğsüm kabarmış içim rahat şekilde söyleyebileceğime inanıyordum. özellikle de şu son 6 ay, hele de bu yaz. ne yazık ki her şey düşündüğüm gibi olmadı.

yine kötü bir yaz geçirirken bir yanda oturup mızıklanmaktansa elimdeki durumu nasıl kontrol edebilirim diye uğraşmaya başladım bu konuyu rafa kaldırarak, en azından bir süre için. çünkü ben ne zaman açılmaya adım adım yaklaştığımı hissetsem de ailemin hala tam anlamıyla bunu kabullenemeyeceği, daha doğrusu görmezden geleceği izlenimine kapıldım. neyse, yazın ortaları, sonu biraz kendimi topladığımı düşündüğümden konuyu açmaya kendimi hazırlıyordum ki kuzenimin düğünü çıktı başıma. ilk başta açılıp toptan kurtulsam dediysem de, sonrasında bu adapte süreci, bu süreçte düğün dernek olayları derken doğru zaman gibi gelmedi. özellikle de insanlar mutluluklarını inşa ederken olayı baltalayacak, içine edecek gibi hissettim. bunu kimse için yapmak istemem, her insanın mutlu olmaya hakkı var.

ama son zamanlardaki olaylar da artık biraz beni sıkmaya başladı. zaten hiçbir zaman aileci biri olmadım, zaten ne olduğumu bildiğimden sevgilim bile olmadı çocukluk dışında. o yüzden hep yalnızdım. bu düğün hengamesinde, sürekli bir ''sıra sana geliyor'' söylemleri kanıma dokunmaya başladı. susuyorum, hatta alttan alttan ''ben asla evlenmeyeceğim, benden beklemeyin kendinizi hazırlayın'' diyerekten ortamı hazırlamaya çalışssam da ''2 sene sonra görücem seni evlenmeye hazırlanırken'' denince, bu sefer daha da sinirleniyorum. sinirleniyorum çünkü zaten yalnızlıktan yorulmuş, ayakta durmaya çalışırken ve açıkcası herkes için birileri olduğuna pek de inanmazken, böyle laflarla iyice gıcık ediyor beni. ben bir yandan birçok şeyle boğuşurken bir yandan da bu, artık iyice rahatsız edici olmaya başladı gibi. diyemiyorsun da ben eve damat getiricem diye noktayı koymak için. kendi kendime içimden öfke kontrolü yapıyorum, yapıyorum ama o göğsümdeki bi şey çökmüş hissi gitmior, daha da ağırlaşıyor gibi.
bir çeşit hafif agorafobi olduğumu düşünüyorum ve beni bu düşünceye iten ise son zamanlarda ,geceleri uyuma saati gelince çok korkuyorum ,odamda yalnız olmaktan ve karanlıktan ,uykuya geçmem çok zor oluyor . bu durumu nasıl atlatacağım hiç bir fikrim yok.
en yakın arkadaşım tam bir kro. gecenin şu vaktinde ayrılığın bilmem nesi mihriban, sevdiğim mihriban türküsünü attı. üstelik kendi sesi. * *


*
bir heteroya karsi 3 yildir suren askimi, kendisine itiraf ettim. yakin arkadasimin abisiydi ve arkadasimin da haberi yoktu. ama soylemis beni ..
genelde kalabalık ve çok tanımadığım, sevmediğim insanlarla zorunlu iletişime geçeceğim yerlerden pek hoşlanmam: nişan, düğün, cenaze vb. gerçekten ciddi anlamda daralıyor, kendiğimi boğuluyor gibi hissediyorum.

bu yaz gittiğim iki düğünde fark ettim ki, düğünler bana iyi geliyor. ne oyun bilen ne oynayan birisiyim, ama gerçek mutluluğu bulmuş ve bunu bilmemkaç yüz insanla kutlayan insanları görmek içime umut serpiyor galiba. hele de tanıdığım insanlarsa bu mutluluk biraz daha artıyor, yerlerde olan moralim bir tık yükseliyor. sanırım böyle güzel bir şeyin ucundan-kıyısından parçası olabilmenin geridönüşü bu.
kimseye bağlanamıyorum ,kimseye güvenemiyorum , kimseyi tam anlamıyla isteyemiyorum , arzulayamıyorum .yeni kişilere karşı çekimserim ve korkuyorum . cesaretim yok .geçmişte tutuklu kaldım . yenilenmeye değişmeye ihtiyacım var .
20 yaşında karanlık korkusu başladı vay amk ya !
erkeklerden aslında hiç hoşlanmıyorum, zorla veriyorum. evet... çünkü tembel orospu çocuğunun biriyim. her insan gibi çalışamıyorum.

çalışamamaktan yoruldum artık.

geri dönmek istemiyorum lan! burayı çok sevdim ben!!!
ofiste karşımda oturan adamı masanın üzerinden uzanıp yalamak istiyorum. ancak sadece fransızca konuşuyor ve on(10) yıldır erkek arkadaşı var. imdat sözlük, yardım et.
ev işlerinden nefret ediyorum, balkon ütülenmesi gereken perdelerle dolu ama ben burada taklıyorum, candy crush oynuyorum diyeceğim, kedi götünü görmüş yara sanmış diyeceksiniz. burada yazılanları okuyunca yüreğim acıdı. insanlar nasıl darda, acı çekiyor ama kimse kimseye yardım edemiyor. çok pis bir dünya bu be!
doğum günüme az kaldı. tek bir kişi ile geçirmek istiyorum. kutlamayı dahi hatırlayamayan birisi ile. ne acı.
az kaldı derken bir ay kadarcık var. çok mu hayvanım. ilk kez böyle erken kutlamalar aldım hehehe. böyle de oldu bak.
  • /
  • 181