yıllar önce aksaray'daki değirmen denen mekana giderdik ara sıra. bilenler bilir, kamyoncuların, esnaf takımının, mahalle stayla gizli abilerin ve bir miktar kaşar lubunyanın takıldığı ilginç bir birahaneydi burası.

bir haftasonu gittik yine arkadaşlarla. mekan tıklım tıklım. iğne atsan yere düşmez.. kuşum aydın tarzı birinin seslendirdiği oynak havalar eşliğinde ahali göbek atıyor.

bir ara tuvalete gitmek için kalktım. tuvalet dolu olduğundan kapıda dikilmeye başladım. hemen arkamda, biri 40-45 yaşlarında göbekli- bıyıklı bir abi, diğeri gençten bir lubunya bağıra cağıra konusuyor. istemeden kulak misafiri kesildim tabi..

- senin için 12 saatlik yol tepip geldim geçen cumartesi, niye gelmedin?
+ ay annem hastaydı sıtkı. allah belamı versin ki çıkamadım..
- yalan söyleme fehmi. hamza abi seni fatih parkında görmüş?
+ ay o balamoz hamza hemen yetiştirdi mi sana? hem o cuma günüydü bebeğim. ay evde otur otur ufunetler bastı ayol. 10 dakka hava alayım diye çıktım. valla çarka çıktıysam iki gözüm önüme aksın...
- bana götünü yiyim ayağı yapma fehmi. o kadar mesaj attım, insan bir cevap yazar..?
+ ayol hastaneydi, eczaneydi kosturmaktan bende akıl mı kaldı?
- olsun, seven adam allem eder kallem eder arar bi kere..
+ kız sen bir sorsana, cebinde kontür alacak para kaldı mı diye? ay inan ol eve dönecek para yok....
- .......

muhabbeti nereye bağladılar, fehmi o gece evine nasıl döndü, sıtkı abi "götünü yiyim ayağını" yedi mi hiç bilmiyorum..
bu da böyle bir anı olarak kaldı.