beğendiğimiz kitaplardan alıntılar

"şimdi aramızda noksan olan şeyin ne olduğunu biliyorum." dedi. "bu eksiklik sana değil, bana ait...bende inanmak noksanmış... beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanmadığım için sana aşık olmadığımı zannediyormuşum... bunu şimdi anlıyorum. demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar.... ama şimdi inanıyorum... sen beni inandırdın. seni seviyorum. deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum... seni istiyorum...içimde müthiş bir arzu var... bir iyi olsam!
kürk mantolu madonna
dragonlance, raistlin majere:

"hope is the denial of reality. it is the carrot dangled before the draft horse to keep him plodding along in a vain attempt to reach it."

"are you saying we shouldn't hope?"

"i'm saying we should remove the carrot and walk forward with our eyes open!"
ölümden sonraki hayata inanmanın getireceği duygusal rahatlık bile iki farklı yöne çekilebilir. beynimiz öldüğünde varoluşumuz sona eriyorsa, hayat macını kaybetmez mi? öte yandan hiçbir şey, öznel bir bilince sahip olmanın her saniyesinin kıymetli bir hediye olduğu anlayışı kadar hayata anlam katamaz. bazen "hayatın kısa olduğunu anımsadığımız için, kaç kavganın önüne geçildi, kaç arkadaşlık tazelendi, kaç saat boşa harcanmadı, ve duygular kere dışa vuruldu?

baskı sadece baskı altında tutulanları güçlendirmeye ve kenetlemeye yarar.

john steinbeck gazap üzümleri
eleştiri dışarıdan bakanların lüksüdür.

kitabı hatırlamıyorum, bilenler şey etsin.
olmamamın yararları metninden:

"oda yapmak için
oyulur kapı ve pencere.
odanın olmadığı yerdedir
yaşanacak yanı.”

en sevdiğim yazarın iki kitabından alıntılar
emily henry - beach read
"once he wrote to tell me that lıfe ıs lıke a box of chocolates. you really don't know what you're eatıng and the chocolate map ın the lıd ıs fuckıng always wrong."
(kitabin kendisinde hepsi büyük harfli)


"mom's first diagnosis taught me that love was an escape rope, but it was her second diagnose that taught me love could be a life vest when you were drowning."


emily henry - happy place
"spent like seventeen years operating on fifty-five percent lung capacity without realizing breathing just wasn't supposed to be that hard. starting antidepressants was like that for me. ı felt like shit all the time, and then suddenly ı didn't. and all this stuff seemed possible for the first time. my mind felt... quieter, maybe. lighter"