blackout

hoş buldum sevgili dark bear. evet aynı zamanda bir britney spears albümüyüm.
sevgili futurelavirs'e de teşekkürlerimi sunarım. bu arada blackout gerçekten britney spears'ın bir başyapıt olarak görülmesi gereken bir albümü. gimme more ve piece of me dışında break the ice gibi kuul bir müziğe sahip bir şarkıyı da barındırıyor. hele o "i love this part" dediği bölüme geldi mi katliam için her seferinde hazır oluyorum. ayrıyeten gitarla kan kaynatan bir ezgiye sahip ooh ooh baby'e neden seksi bi klip çekmedin ki be kadın diyerek serzenişlerim albümün 10. yılında dahi sürmektedir. r&b tarzını fazlasıyla hissettiren toy soldier şarkısı değerlendirilmediği için tüm britney fanlarının kanayan yarası. yine "heaven on earth" gibi britneyin her türlü sesiyle duyduğumuz bir şarkı da o altın şarkılar albümünde yer alıyor. son olarak albümdeki favorim perfect lover. bir şarkı bu kadar mı baştan çıkarıcı olabilir. britney'in hot hot deyişleri ile şarkının altyapısı rakı balık, kebap ayran, kola çekirdek gibi o katledici uyumu yakalayıp bende çok ayrı bir parça haline gelmiştir.
britney spears'in en iyi ve bu iyiliği de bir acaip olmasına borçlu olan albümü.

şu an depresyonda yazıyorum bu entry'i, belki o da beni etkiliyor. ama şunu demek istiyorum; bu albümdeki o "unutmak için dans et" havası başka hiç bir dans pop albümünde bu kadar yabancı, soğuk ve tehlikeli olmadı sanırım. albümün (bu hem sözlerde, hem de britney'nin hunharca autotune'lanan vokallerinde görülebilir) bir insanın duygularından kendisini soyutlaması, bunu bir "crazy night out" temasında işlemesi sanırım en güzel yeri. evet bu tema görmezden gelindiğinde bile şarkılar bayağı sağlam. gimme more, break the ıce, hot as ıce, heaven on earth falan hem tam bir banger, hem de her mükemmel pop şarkısı gibi hafiften deneysel. ama albümün asıl tadını veren o insanın kendi duygularına, dünyasına ve çevresindeki insanlara hissettiği yabancılaşma hissinin bir mainstream pop albümünde işlenişi (özellikle albümün context'ini bildiğinizde daha etkileyici) ve "why should ı be sad?" ile gerçek dünyaya, sorunlara ve kafa karışıklığına geri dönülen an.