çocukken çok isteyip de alınamayan eşya alındığında oluşan hissiyat

çok geç gelen bir mutluluk gibi.
ne tam güldürebilir ne de tümüyle reddedilebilir.
mona lisa gibi, hüzünle karışık bir gülümseme nedeni olabilir.
bende çocukken çok isteyip de alamadığım spor ayakkabı ve yarattığı sendrom nedeniyle şu yaşlarda pervasızca spor ayakkabı almaya iten gözü dönmüş hissiyat.

hatta aynı ayakkabının aynı modelinin aynı renginin farklı tonlarını alacak kadar. bazen fark etmeden tıpa tıp aynısını aldığım da oluyor sonradan evde denerken fark ediyorum. hipnoz gibi bir şey bu. sanırım ömrüm spor ayakkabı alıp evi doldurarak nihayet bulacak.
huyum kurusun istediğim de olmazsa sonrası boş
çocukken istendiği kadar zevk vermez, sadece geçmişin ve o çaresizliğin öcünü almak için ufak bir intikam duygusu yaşatır.
çocukluğumu kaybetmediğim için hala oluşan hissiyat.