eşcinsellerden sürekli darbe yiyip kendi kabuğuna çekilen eşcinsel

yalnızlaşmanın kendi gibi olandan kaynaklı en infial yaratan şekli. bir kez insan kendisine yakın hissettiği bir grup ya da çevreden soğuyunca, kendi gibi olmayanlar bu insana neler neler yapabilir bir düşünün.

aldatılma, anlaşılamama, yalan dolan, boşa çıkan hevesler ve kendinden kaynaklı hayli kişisel sonu olmayacağını düşündüğü bir yola girme hissiyatı bunda etkili olabiliyor. kocaman adamlar olup hala doğru dürüst duygusal yakınlaşmaya girememiş insanlar var, yanlışın nerde olduğu noktasında dürüst davranınca ortak paydalar da çıkabiliyor, direkt karşı tarafa bok atmamak da lazım.

ancak öyle ya da böyle bir şeyleri yaşamak isterken yaşayamamak, ya da tam oldu derken olamadığını görmek üzerine kurulu kayıplar ve ziyan oluşlar var.
beyaz atlı prensim gelsin beni bulsun, iki prens mutlu mesut yaşayalım hayalleri kuran okuduğu masalların fazla etkisi altında kalmış eşcinseldir.oturduğu yerde gelip bulanda genelde prens değil duygusallığı nedeniyle yaşadığı zaaflardan faydalanan ve tek amacı gördüğü her ayıdan bal çalmak olan ortam kurtları olur genelde.sonrada üstüne devekuşu gibi yorganı çekip yeşilçam filmlerinde ki gazozuna ilaç katılmış kadınlar gibi ağlamak ve hiç bitmeyen depresyonlara girmek düşer.