gözden ırak gönülden ırak

büyük aşklar, tutkular, mesafelere inat yeşertilen tutkular,.. bir yana hatırlandıkça dile gelen özlemlerin dokunulmanın yarattığı sıcaklığın yanında esamesinin okunmadığını kanıtlayan gerçek. düşünmenin ve hatıraların iletişimin devamlılığı adına önemini unutmamakla birlikte, cep telefonlarının varlığı, internet erişiminin uzakları yakın eden tavırlarına karşın yine de koku ve dokunma duygularının henüz alternatifi üretilmediğinden, tüketim toplumunun insanları da hayatımıza paket programlar halinde soktuğunu ve bunun süreklilik arz ettiğini düşününce hak vermek zorunda kalınan yaşanmışlık.

(bkz: dokunulmak)
başlarda mesafeli aşklarda kabullenilemeyen bir durumdur, boşa söylenmemiş bir söz olduğunu zaman acıta acıta öğretir insana, malesef insan cabalasa bile zaman içerisinde gönül beyine yenik düşerek bu sözü haklı çıkartıyor ve bunda yapabilecek bir şey yok. insan dokunup gözlerinin içine baktıkça sahip olma duygusunu dolu dolu yaşıyor sanırım aksi halde o çoşkulu ateşler gün be gün külleniyor en sonunda sönüp gidiyor.
en iyi ümit sayın anlatır:

yüzün ellerin siliniyor aşkım sabrım tükeniyor,ben diye bir şey sen diye sevda,canım kalmıyor.

http://kisalt.be/ycatef