hesap ödenirken lavaboya giden insan

ince hesaplar peşinde koşan insandır. parasız ise bunu söyleyecek bir samimiyeti yoktur o samimiyete sahip değilse de ödeyemeyeceği bir yere gitmesi yine kendi sorunudur. lavabodan gelmesi uzun sürer. ya inatla beklenir ya da hesap ödenir o lavabodan dönmeden tüyülür.

babamın güzel bi sözü vardır;

(bkz: sıçmakla akşam olmaz)
kendini çok akıllı - ya da kurnaz- beni de aptal sandığı için bir daha görüşülmeyecekler listesine ilk sıradan girecek insandır. hesabı öder miyim? hayır! tuvaletten efendi efendi gelir, birlikte öderiz!
böyle gayet rahat bir hareket yapana gene gayet rahatça 'birader hesap geldi, nereye?' demekte bir sakınca görmediğim insan modeli. arkasından bakmamak veya içimize atmamak lazım böyle şeyleri.