homofobiye karşı sokakta soyunan çift

gecenin bir vakti kimsecikler ortada yokken yapılan bir protestodur*; homofobik olmadığımı biliyorsunuz ama verilen bağlantıya bakınca, ilk saptamam, ilk izlenimim bu oldu.
wagaman'ın yazdıklarını okuduktan sonra tekrar düşündüm.

başlıktaki ilk girimde, gece vakti kimsecikler etrafta yokken eylemin yapılmasından dem vurmuştum. gündüz vakti, cadde işlekken, insanla dolup taşarken yapılsa ne olacaktı? belki birileri linç etmeye kalkacaktı; belki birileri üstlerine örtünebilecekleri bir şeyler vermeye kalkacaktı; nihayetinde muhtemelen polis gelecekti.

bu tür protestolarla bir yere varılmıyor. lgbti akımına, hareketine sempatiyle bakan kimi heteroseksüelleri bile bakışlarından soğutabilir ve antipati duyar hale getirebilirsiniz bu tür eylemlerle. peta'nın hayvan hakları için yaptıklarına veya femen tarzı eylemlere benzemez sonuçları. benzemiyor da... istiklal'deki eylem, kesinlikle hareketin o anki tüm büyüsünü bozdu. benzer bir başka eylem de "recep ile şaban'ın aşkına ramazan karışamaz" olandı. belki bu sonuncusu söylem olarak doğruydu ama hangi topluma ne sunuldu? sonuç: harekete yarar değil, zarar verdi.

lgbti hareketi, bana göre toplumda kendine sıkı bir destek istiyorsa, daha çok kariyer sahibi insan dolaptan çıkmak eylemini yapmalı. daha kuvvetli örgütlenmeler ile politik destek alınmalı ve verilmeli. heteroseksüel kesimden de daha çok dost edinebilmeli ki toplumdan ayrı düşmesin, entegrasyon olsun. şimdilik düşüncelerim bu yönde.
bu tavır, tarafların iyice keskinleşmesine neden olur. lgbti'ye sempatiyle yaklaşan kesimden kopmalara ve muhafazakar kesimdeyse kılıçların çekilmesine yol açar. damlalar birike birike göl olur elbet ama suyun içine asit damlaları düşünce de göl zehirli olur.

tanım: benzeri türkiye'de de yapılabilecek hatta belki de yapılmış olan ama kendi kendini tatminin ötesinde ve yukarıda yazdıklarımın ışığında, faydası değil, zararı olan eylem.