aşkı sevgiyi arada bir duvar varmışcasına yaşamak.
izlenmesini ısrarla tavsiye ediyorum izlerken lütfen yanınıza selpak bol alın.

gülü maskeyle koklamamak...

http://pozitifyasam.org/tr/basin-bildirilerimiz/incir-receli-bir-cuval-inciri-berbat-etti-mart-2011-2.html

adresinden hakkında pozitif yaşam derneği tarafından yayınlanmış olan "incir reçeli bir çuval inciri berbat etti!" başlıklı basın açıklamasına okuyabileceğiniz film.

tüm zamanların en sıkıcı ve ağır ilerleyen türk filmi...

çok fazla abartıldığını düşündüğüm bir film. sarmadı

incirin şekerle kaynatılmasından elde edilen bir tatlı çeşidi. sabahların neşe kaynağıdır kendileri

henüz olgunlaşmamış incirin, ham yeşil halinde iken.. alt ve üst taraflarından kesilip temizlenerek, 3 defa suda kaynatılıp suyu süzüldükten sonra 2 kat ölçülü şekerle bir geceyi birlikte geçirip.. ertesi sabah içine tercihe göre karanfil.. kabuk tarçın.. limon tuzu ekleyerek kaynatıldıktan sonra elde edilen lezzetli, parlak karışım..

*incirden yapılan reçel
** incir reçeli isimli türk filmi
film son derece basit kurgulanmış, sonu çok rahatlıkla tahmin edilebiliyor.
kafada aids ile ilgili sorular bıraktıran.
ama tüm eksikliklerine rağmen, akılda kalan etkileyici sahneleri ve güzel bir film müziği de mevcuttur.
senaristin ve yönetmenin aynı kişi olması da filmin bir artısıdır.

yaklaşık 20 sefer niyetlenip bir şekilde izleyemediğim, halil sezai'nin isyan şarkısının patlama yaptığı film.

koca filmin özeti

sabah kahvaltıda tereyağın üstüne sürüldüğünde lezzet patlaması yaratan bir kavanız mutluluk.

şu ana kadar 18 kez izlediğim, hayatımın filmi dediğim, müziklerine ve final sahnesine ayrı ayrı bittiği filmdir.

hayatın zorluklarına rağmen gülebilmeyi anlatan güzel bir film.

özellikle olmamış incirlerden yapılan, çok taneli olunca güzel olan, çoğunlukla taneleri çabucak bitirilip şerbeti kalan ama o da ayrı bir lezzet olan kahvaltılık. favori reçellerimden.

bir de aynı isimli abuk subuk bir film vardır.

türk sinema tarihinin hem mesaj verme hem kurgu manasında en iyilerinden. halil sezai ile de tanışmamızı sağlayan bu film, sevişmeden de sevilebileceğini gösterıyor ya. tebrikler demek gerek.

ağlak,zırlak,ajitasyonun dibine vuran film.hiv pozitif insanlar ancak bu kadar aciz gösterilebilirdi.kızın babası yatalak öldü ölecek haldeyken.kız kütedenek gidiyor.aids'in hiç bir belirtisi komplikasyonu bu kızceyız da görünmüyor.sinema hayal işi ama aidsin başrol oynadığı bir filmde onu bu kadar es geçmek abesle iştigal.ayrıca halil sezai paracıkoğlu'nu başımıza bela ettiği için iki kez tiksinilmesi gereken filmdir.

tüm zamanların en overrated filmi. filmi izleyince salya sümük ağlayanlar falan varmış, filmin başından sonuna kadar bekledim nerede ağlayacağım diye -ki ben inanılmaz kolay ağlarım- bir türlü olmadı yani. halil sezai paracıkoğlu'nun sesi mi yoksa oyunculuğu mu daha kötü sorgulamama neden olmuştur bu film aynı zamanda.

ticari kaygılar uğruna insanların izledikten sonra ne düşüneceğini akıl etmeden çekilen bir filmdir. filmi izledim evet belki aşk teması işlenilmeye çalışılmış ama bir çuval incir de berbat edilmiş. hıv pozitif bireyler hiç düşünülmemiş. bırakın düşünülmeyi bir çok şey yanlış yansıtılmış. özellikle bir öpüşme sahnesi var ki izleyen bir çok insan ağladığını söyler ben sinirden filmi kapatıp tekrar açtım. bu filmi çekerken acaba interneti kullanmayı bile akıl edemediler mi? benim hıv pozitif sevgilim vardı ve benden tek farkı sadece gece 11 de 2 tane ilaç içmekti. belki merak edenler olur ki sex hayatım oldukça canlıydı. yani bu filmdeki gibi pozitif olduğu gibi ölüm duygusunu içermeyen bir ilişki.

muhtemelen prezervatif icat edilmeden önce çekilmiş bir film diye düşünüyorum ama değil. ulen madem o kadar seviyonuz takın şapkayı yola devam. hiv grip gibi öpüşmekle falan bulaşmaz.

'birileri ölsede ağlayıp yırtınsak ekolünden', insanların beyinlerinde hitlerin konuşmasından daha fazla önyargı oluşturduğuna inandığım film....
*kız hiv'ı annesinden almıştır yani erkek arkadaşından değil,sevişerek hiv pozitif olsa belki cinsel özgürlük,aşkı her türlü kabullenme tartışılabilirdi
*baba da hiv ama nedense onun hiçbir değeri yok, nasıl bir mantıkla ölüm döşeğindeki adama filmin romantik aşığı kükrer anlayabilmiş değilim
film çok ucuz ve duygusuz bir mantıkla çekilmiş