karpuzsever

şimdi kastamonu'nun köyünün birinde sürten otter.** internetede giremiyor yavrucak* arkasından konuşmak farz oldu.*

(bkz: öröspü) *****
görsel hafızama güvenen biriyimdir. biraz önce maltepe minibüs yolu üzerinde önümde yavaş yürüyen kadınların kafasına çantamla girişmek üzereydim ki "neyse tra jedi sakın ol." dedim ve kadınları solladım. anıden bu yazarcanımızla gözgöze geldik. lakin 10 adım attıktan sonra "evet bu oydu." diyebildim. hemen köşedekı büfeden karpuzlu bir fuse tea aldım ve yudumlamaya başladım.
yine istiklal caddesi, yine karşıdan koşarak gelen ayı, beni parçalayacağını bildiğim halde kollarımı açtığım karpuzum. uzun zaman sonra onu görmek çok iyi geldi. onu çok özlemişim; mıncıklamayı, sarılmayı, konuşmayı, dertleşmeyi. şu var ki; ona da söyledim, beni en iyi anlayabilecek biri o. ne olursa olsun farkını ve dostluğunu hissettiriyor. sevgilisi ile buluşmak da ayrı bir güzelliğiydi günün. *
bu parçayı çok sevdiğini biliyorum sana gelsin karpuzsever
az önceki yorumuyla beni gülmekten oturduğum yerden düşüren yazar. yapma böyle şeyler allasen.
(bkz: iğrenç espriler)

ayrıca entry mi nerenle okuyup bu şekilde anladın çok merak ediyorum.
istanbul’a yolumun düştüğün de görüşmeden geçemediğim, görmeden edemediğim minik tombul kelebeğim benim o. sürprizim var sana dediğin de bir heyecanlandım, herhalde gene istiklal caddesinde tanga ile koşarak gelecek sandım meğer, bana kurabiye yapmış hem de en karpuzlusundan çekirdekleri de damla çikolatalı.
* * *
tatlı bi çocuk allah sahibine bağışlasın demekten başka bisi gelmiyor aklıma, sevgiler karpuzsever.
okurken tebessüm etmem sebep olan entrylerine karşılık kendisine bir adet karpuzcu hediye etmek istediğim yazar. umarım beğenir.
güzel espri yapan, karpuz kabuğundan yapılan reçel tadında biri olup; sözlükte olsun reelde olsun* sevdiğim bir yazardır.***
(bkz: föbölö)*

edit: şubat ayından beri girdiğim ilk entrynin anlamsız olması*
kendilerini en son ayı sözlük üç yaşında zirvesinde yıldız tilbe dansı yaparken görmüştüm. nedense nicki her gördüğümde aklıma o görüntü geliyor. çok sevimli, çok cana yakın, bir o kadar da tatlıştır. bir fuse tea karpuz verin, sevin. *
dün akşam o hırçın, delicesine sarılışımızın buluşma ritüelini izmir'e gelmesiyle gerçekleştirdiğimiz ayıcığım benim. elitlik yapacağı tutmuş olacak ki majitosunu beğenmemiş istanbulun varoşu olduğunu her fırsatta belli etmişliği ile daha çok sevdiğim dosttumdur. elden bırakmadığımız dedikoduları gece boyunca şuh kahkahalarımız ile taçlandırdık tabi eğlencemizi de.
hiç abartmadan söylüyorum ki sözlükte daha tatlı bi adam var mı bilmiyorum, doğumgününde çekilmiş bearhairyle bi fotosu telefonumda bakıp bakıp gülüyorum, ama bi daha beni tanımazsa o şirin suratını bambu ağacıyla çizecem artık, hiç olmadı namım yürüsün
ay ben bunu yiyerim.ne kadar tatlı hayır samimiyetsiz ayy çok tatlı değil cidden çok tatlı.gülüşü duruşu sempatik.al evinde besle.yazın karpuz yedirizde kışın zor olur bakımı.*
kendileri bana önce kahkaha attırıp sonrasında alenen tehdit edip bir köşeye fırlatmıştır. napak, elden bir şey gelmiyor, saygıyla eğiliyoruz büyük üstad. *
bir zayıflamış, bir sakal bırakmış ama o popo erimemiş halen daha kocaman.. bizimla deyılsın deyip kadıköy'de yol verecektim kendisine, ama pek de tatlı duruyordu karşıda, kıyamadım. ne zaman istanbul'a gitsem görmeden dönmediğim yegane kişisidir hayatımın. şimdiden özledim karpuzu, o olayları anlatırken ki mimiklerini. tez zaman da yine geleceğim o popo eriyecek. birini örnek alacaksan kim kardashian'ı al. öyle görücem seni, başka bahane kabul etmiyorum.
bu yazar o kadar tatlı, o kadar güzel konuşuyor ki sahibine sabır diliyorum. insan bunu sokağa çıkartmak istemez, kıskançlık krizlerine girer. al evine besle. oyna bütün gün, sıkıştır sıkıştır gıdıkla falan öyle tatlı.
efendim günden güne eriyen eridi yaş alıp olgunlaşan sevimli yazar.zirveden zirveye görsem de her gördüğümde biraz daha büyümüş buluyorum kendisini.
porter'dan doğma hikayesini hala unutmadığım yazar. çok tatlı yazar.
  • /
  • 5