müslümanlara olan ilk emir olan oku nun bir çok manası vardır aslında...en başta kendini okumakla ilgilidir ve bu konu yazmakla ancak havanda su dövmektir.
ama sanırım kitap okumakla ilgili orhan pamuğun bir kitabındaki giriş cümlesi özettir
22 yıllık hayatım boyunca kitap okumayı, vakit kaybı gibi görmek gibi bir aptallığım vardı, ta ki "bi hobi edinmeliyim" diyip daha fazla ve ciddiyetle okumaya başlayana kadar. sonra dedim ki kendi kendime "asıl salak benmişim".
illa bir tanım istiyorsanız, bağımlılık yapan bir hobidir.
her gece yatmadan önce uykuya dalma sürecimi kolaylaştıran aktivite, içinden yaşanılan sıkıcı dünyadan uzaklaşarak başka dünyalara gitmenizi sağlayan aktivite. dört kitap var başucumda okunmayı bekleyen. 90'lar kitabı, sinemam ve ben, olsa dükkan senin ve karışık kaset.
ülkemizde yalan hobiler arasında başta sayılabilecek aktivite. çünkü anında ispatlaman gerekmez. keman çalmak desen hadi bir çal deseler kalırsın, tenis oynamak desen denk gelir biri hadi oynayalım der ama kitap okumak öyle mi. oku deseler açar okursun. neleri okudun dersen üç beş alıntı, kulaktan dolma isim işi götürürsün. oysa kitap okumak bir zevkten de hobiden de fazlasıdır. keşfetmenin en kolay yoludur, en çok da insanı keşfetmenin.**
küçük yaşta çocuklara alıştırılması gerektiğini düşündüğüm eylem. ne kadar erken başlarsan görsel zeka, hayal gücü aynı oranla daha da çok gelişiyor. pek çok şey öğretir, yaşatır, empati kurmanı sağlar, farklı bir vizyonun olur, kabuğundan çıkarsın falan filan yani.
ablam okumak istediğim kitaplardan önce 3-4 kalın kitabı zorla okutturup, üzerine de sınav yapıp öyle verirdi kitap, bak şimdi aklıma geldi. hey gidi hey, iyi mi olud kötü mü oldu kestiremesem de kitap kurdu olduğumu söyleyebilirim. ayrıca şurdan murat menteş'in yorumuna ulaşabilirsiniz.
beni benden alıp başka dünyalara, mekanlara götüren farklı insanlarla ve duygularla tanışmamı sağlayan en sevdiğim eylemlerden biridir. tv'ye bağlanmaya tercih ederim.