kuru pasta

çocukluğumda düğün salonlarında limonatayla birlikte verilen, hemen hepsi bayat, kötü yağlarla yapılmış, tatlısı da tuzlusu da aynı tada sahip nostaljik pastalardır. o zamanlar en zengin muhitteki en lüks pastanede bile çeşit sınırlıydı. şimdiki gibi yüz çeşit kuru pasta yoktu. bir de fakir düğününde verilen pastanın halini düşünün. yanında cam bardaklarda- rakı kadehleriydi aslında, böyle ince uzun bardaklar- limonata verirlerdi. çocuk kafası mı nedir nasıl güzel gelirdi ikisi de. ağzımızın tadı yerindeydi belki kim bilir? şimdi en güzel pastaneden, en lüks pastaları alıyorum, söylemesi ayıp çok da güzel yaparım, yanına limonata... vermiyor o bayat, kötü yağlarla yapılmış pastaların, lekeli bardaklarda içilen limonatanın tadını.
tuzlusunun makbul olduğu, nedendir bilinmez bayatını tazesine tercih ettiğim yiyecek. evde 1-2 gün bekledikten sonraki hali daha çok hoşuma gitmiştir hep. *
ev oturmalarının vazgeçilmezi.
her ne kadar yakın çevremce ''olum manyak mısın sen?'' dense de tuzlusunun bayatını sevdiğim besin. hem ağızda dağılıyor hem de daha yumuşak.