max blum

"hakkımda hakaret içerikli entri girildi yetişin a dostlar, nerde bu modlar, nerde bu bearabeare" diye çığlık çığlığa evin içinde daireler çizerek koşmakta olan yazardır.
sohbeti muhabbeti bol buzlu limonlu cin kıvamında, dinlerken yumuşak ama kalkınca çarpan şahane yürekli insan, ilk defa evine misafir olabildim, inşallah dahaa çok zaman geçiririz, koca yürekli adam
dunyanin en basarili poker oyuncusu olmasinin yani sira, elinde kirmizi 10 varsa okey oynarken de rakip tanimayandir. kendisi adeta bir fair play ikonu, adeta dopingsiz bir sporcu cisidir. onunla evlenemeyecegimi anladigimda uzuntuden ugruna ulkeyi terkettigim, uzuntulerimin arasindn guluyormus gibi yaparken kendimi (ve kendisini) hancerlemeye calistigimdir.
bilmis gerizekali. sesini duysam yeter.
"mükemmel olduğum için kimse beni hak etmiyor" diyen hep bu sözü ile hatırladığım yazar. kendini kimseye layık görmüyordu ama sesi çıkmıyor bayadir isalla onu hak eden birini bulmuştur ya böyle aşklı maşklı.
kendini beğenmekten hiçbir şeycikleri beğenemeyen yazarımız. öyle ara zirvelere asla katılmayıp ancak olaylı zirvelerde boy göstermektedir. bence kendisi daha çok o bildiğimiz kısırlı altın günlerine katılmalı, oturduğu yerden dünyayı kurtarmalıdır. madem curcunanın hakkını verecek kadar dansınla orda değilsin, aç evde müziğini çağır bizleri müzik dinlemeye gelelim. hem daha ucuza gelir, hem lüks otomobillerle evinden alınamadığın için kıskançlık krizlerine girmene gerek kalmaz, hem de masada çaktırmadan çatallamaya çalıştığın tüm pasta dilimlerine oturduğun yerden tek hamleyle ulaşırsın. sözlüğe entry girememe gerekçesi ipad kullanmasıymış, kıyamam. ipad derken yaratamaya çalıştığın iddialı teknolojik tavır sözlükte kaybettiğin kanı geri getirebilir mi, hiç sanmıyorum minnoşum.
cumartesi gecesi tekyönde gördüğüm, az birazcık (daha) tombiklediğini düşündüğüm yazar.
aradığı paltoyu buldumu diye beni derin düşüncelere sevk eden sempatik adam...
kendisi şeker bir adamdır. konuşunca sakinliğiyle beni her daim şaşırtmıştır, cüssesine ters oranla. candır o can.
bensiz tekyöne nasıl gider kafam almıyo , bensiz nasıl gezer ayrıca?
çok değişti bana karşı , önceden her hafta 100 kağıt yollardı al sen gençsin harca diye şimdi 50 dolar yolluyo iyice bozdu.
ayrıca cınım ya , izlediği dizilerin hiçbiriini anlamıyom.
merhaba sözlük,

ben savcılığa gidiyorum. bankacının 100 metre yakınıma gelmesini yasaklatmak ve koruma talep etmek için. sonra da yavrubear ın ananesinin elini öpmeye gidceğim ki bana börek ve baklava versinler.
gözlerime inanamadım, bakın bakın kim gelmiş, ıh ııh kim gelmiş.

ayh sevgilinden mi ayrıldın yelloz, hoş geldin tekrardan. ehehe
dün gece zirvede yüz yüze tanışma fırsatı bulduğum, pratik zeka kavramının resimli sözlükteki karşılığı olan yazarcan. yok böyle bir tarz. bir adamın her lafı mı olay olur... çok memnun oldum tanıştığımıza...
her zaman ''kalite kalite kalite'' diyen, seviyeli hallerinden asla ödün vermeyen, adeta göze soka soka dolaştırdığı göbeğiyle tehditkar bir tavır sergileyen, dokunulmazlık zırhıyla kendini kuşatmaya ayırdığı eforu tişörtünü korumaya adayamayan* bir ayıcık. yaşadığı steril hayata güvenen sevgilisinin el üstünde tutulacak bu adamı sonsuz güvenle erkeklerin arasına göndermesinin haklı sebepleri olduğu kolayca anlaşılabilir. sonunda zengin koca hayallerine kavuşan max blumun sevgilisini, sevgilisiyle ilgili tüm ayrıntıları herkesler bilmek zorundadır ama kimsecikler ne ona ne sevgilisine dokunamaz; dokunursa bu pamuk gibi adam pençelerini çıkarıp gerçek bir ayıya dönüşebilir. tek yöndeki standart üst aramasını bile kimseciklere koklatmadığı vücudunun elden gidebileceğine dair bir tehdit olarak algılayabilecek derecede düzeyli bir eşcinsel kimliğidir. eşcinsel dediysek gizli eşcinsel tabii ki, hem de en gizlisinden.
ha açıldı ha açılacak boy tişörtü ile sergilediği göbek frikiklerine arada bir "ehh yeter bea" tavrı ile komple göbeğini açarak gözleri üstünden ayırmayan bir star o. pokemon güncellemelerine biraz ara vererek bizleri buz gibi biraladığı için fazladan takdiri de illa ki hakediyor. beslenme tercihlerim üzerinden bana saldırması, yıllardır alışık olduğum argümanlarla geldiginden yetersiz kalmıştır. her zirvede olsun, her zirveye gelsin o.
tekyön çıkartmalarımda beni hiç yalnız bırakmayan adam.
yeteneklerini evinin içine hapsetmiş yalnız yaşayan yazardır.sosyalleşmek için beeves steakhouse da t-bone steak yer, happy moons un eşsiz soslarıyla lezzet fırtınası yaşar,gelen paket serviscilere bahşiş verip "hep sen gel olur mu" diyen yazardır.
ressamlar nasılki bir nesneyi karşılarına alıp onu çok güzel bir şekilde kağıda veya tuale dökerler.işte bu yazarımızda aynı nesneyi karşısına alıp,binbir yoldan o nesneyi size mantıklı biçimde anlatır.
hernekadar yumurta yapmayı bile beceremesede,inanılmaz güzel kahve yapar.asla 3 hafta ard arda bara gitmez,standartları vardır.ha bu arada arkadaşları da hep zengin. liseli dizilerine bayılır(bkz: glee)
bereketli bir yazar. yağmurlar onunla beraber gelir, onunla beraber dolaşır. yüzbinler harcayarak aldığı t-shirtü yağmurda ıslansa da hiç morali bozulmamış, gece bizleri bırakıp gitmemiş, gecenin sonuna kadar birlikte eğlenilmiştir. kolay beğenmez hiç bir şeyi. şuan üzerinde çalıştığımız mobil yazılımı da beğenmemiştir zaten. bu tavırlarıyla çok elit çok bizden olduğunu göstermiştir, eksik olmasındır efendim. seviyoruz.
yazdığı her hikayeli entryi word fotmatında kayıt edip arşiv yaptığımdır,bu yazarlardan az kaldı valla diğer sözlükler mumla arıyor.
  • /
  • 5