nalan bayar

ayşe arman'ın yazısındaki mektubundan öğrendim hikayesini. tam ne yaşadığını bilemeyiz elbette, intihara neyin sürüklediğini ama yazdıklarından yorum yaparsam, ailesi hakikaten bok gibiymiş. yerinde olsam ve bu kadar boktan bir ailem olsa hiç söylemez, ya da birine söyledikten sonra aldığım tepkiden sonra, ailemle, kardeşlerimle arama mesafe koyardım. türkiye'de mutlaka o kadar eğitimimle bir iş bulur, ayrı evde yaşar, ailemle hiç görüşmemeye, kendi konfor alanımı korumaya gayret ederdim. ayrıca almanya'ya gitmek de mantıklı bir karar olmuş da, orada öğrenciyseniz haftada 20 saat çalışma imkanınız var, mutlaka oralarda para kazanmaya bakardım, para survival durumlarında aşırı önemli sonuçta. makine mühendisliği asistanlık konularında daha esnek bir yer, buradan iş çıkar ama o olmazsa kasiyer olurdum, garson olurdum, temizlikçi olurdum. illa burs bulmaya bel bağlamazdım. sonuçta ortada hakikaten bir ölüm-kalım meselesi var ve hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. bu koşullarda kendi hayatta kalma ve oralarda tutunabilme çabalarımı ön plana almış olmaktan dolayı, türkiye'deki sevgilimi çok da ön plana koymazdım, arada telefonla görüş yeter kendini sağlama alana kadar. zaten öbür hatunun kızları, işi falan varmış. kendi götünü kurtarmadan başkasına derman olamıyorsun. aslında o yaşta almanya'da makine mühendisliği okuyacağına daha kısa zamanda bitecek, daha kısa zamanda paraya çevrilebilecek daha pratik birşey okunabilirdi. türkiye'deki iş tecrübesinin de uyumlu olabileceği birşey. yurtdışında yalnız olmak, ayrıca yaşadıklarından dolayı travmatize olmak da boktan birşey ve bu farazi olarak yazdığım şeyleri yapabilmek için sağlam bir psikoloji ve ciddi bir hayatta kalma azmi gerekiyor ve bu herkeste olmayabilir. yine de eşcinselliğimi çok fazla kendimi kurban psikolojisine sokmak için kullanmazdım, eşcinsel olup da gayet kendini kurtaran insanların olduğunu düşünür, ona göre hayatıma nasıl şekil verebileceğime odaklanırdım.

tabii bu yazdıklarım farazi ve yüzeysel oldu, kadının tam ne yaşadığını bilmiyoruz, kendi hikayesini anlattığı mektubundan yola çıktım. "yaşasam ne olacak ki?" psikolojisine girilince çok kolay olmuyor oradan çıkmak, o zaman bunları yapacak güç bulamıyorsunuz kendinizde.