otobüs yolculuğunu zehir eden şeyler

1-çirkin ve zayıf muavin
2-80 lira verdiğiniz biletin buna değmemesi o tv asla çalışmıyor,asla o dosyalarda dinlenebilinecek müzik yok ve asla usb portları çalışmıyor ki 7 saat boyunca şarkı dinleyebileceğim tek aracı kullanabileyim.
3-yanınızdaki insanın omzuna başınızı koyduğunuzda size yüzsüzmüşsünüz gibi davranması* ama henüz sadece kötü bakış attılar her otobüs yolculuğunda birinin omzuna yatarım,tontiş grannyler sizi seviyorum çünkü üstümü örtüyosunuz.

not:şuanda otobüsteyim 7 saatlik zonguldak serüvenimde yine bu*tabletimsi şeyi bozuk,priz yok ve usb portuna bi gerizekalı çekirdek sokmuş.bugün sana çok sinirliyim pamukkale...
rüzgar
uykusuz şoför
yan koltuğa yobaz birinin oturması
molasız yolculuk
çalışmayan priz veya usb çıkışı
ağlayan bebek
kokan teyze
hiç susmayan geveze dede
ayakkabılarını çıkaran hacı dayı
tam susadığınız anda görünmez olan muavin
bıyıksız ve zayıf şoför
gece aniden bastıran osuruk ve ter kokusu.
dört bir yandan tepenize üfleyen klimalar.
koltuğu kucağıma yatıranlar... geçenlerde tam 20 saatlik otobüs yolculuğum oldu, görevim için artık yaşayacağım şehri de merak ediyorum. neyse baktım uçak fiyatları bildiğiniz katlamış, henüz maaşım da bağlanmayınca otobüs kullanayım dedim. aklıma sıçayım inş. önümde bir hanzo, uyarmama rağmen koltuğu bana doğru yatırmaya devam etti. en sonunda muavini çağırdım, bu eyleminden öyle vazgeçti. hani 3 saatlik yol da değil, dümdüz 20 saat be ayı. o kadar geri kalmış bir toplumuz ki bu tarz olaylar yaşamın her yerine yansıyor.
ta kendisi olabilir mi?
mümkün olmadıkça seyahat etmiyorum otobüsle,aldığım en doğru karardır.ayrıca uçakta kabin görevlisi götürmek de sevdiğim bir eylemdir.adana ucusundaki beyefendi eğer buradaysan hala seni unutmadım haberin olsun.
bu başına gelebilecek en iyi şey pillars nankörlük etme
scientist başlığa tıkla ve entryimi oku ne dediğimi anlayacaksın.
beni bebek ağlaması ve öndeki koltuğun ağzıma sokulması çok rahatsız ediyor. tekli koltuk yoksa yaptığım seferde zaten tercih etmediğim için diğer etkenler çok etkilemiyor beni.
önünde oturan dümbüğün koltuğunu geriye yatırma çabası.
dinlenme tesisi soğuklarından tutun koltuğunu böğrünüze kadar yatıran hanzolara kadar akla gelen her şeydir.
uyurken muavinin ustunuze bosalmasi.
öndeki orta yaşlı baş örtülü teyzenin koltuğu ağza dayaması. başka şey olsa neyse de koltuk olmuyor orada.
bayram sonrası dönüş trafiği.
yan koltukta oturan çocuklu yolcunun, çocuğu size vurmalı şekilde temas ederken ebeveynin müdahele etmemesidir. çoçuğa kızamaz, bağıramazsın çünkü daha çocuk sonuçta, oyun yapıyor, annesi babasına bakarsın anlasın da siz bir şey demek zorunda kalmadan çocuğu zaptetsin ama ısrarla anlamaz. gerilimli ve huzur kaçıran dakikalara sebep olur.