psikoloğumun ailemle aramı açması

bu sözlüğe biraz içimi dökmek için kaydoldum aslında.
bundan 6 ay kadar önce çoğumuzun eşcinsel olmamızdan dolayı yaşadığı benzer problemler üzerine psikoloğa gitmeye başladım.
aslında ailem pek fena insanlar değiller. hatta eşcinsel olduğumu söylediğimde muhafazakar insanlar olmalarına rağmen başta üzülseler de kabullendiler durumu.

fakat ben psikoloğuma ne anlattıysam her problemi annemle, babamla olan ilişkime bağladı sonunda. eşcinsel olduğumu kabul etseler bile bir seks hayatım olduğunu kabul etmeleri gerektiğini. 27 yaşında bir birey olarak bunun normal olduğunu onlara kabul ettirmem gerektiğini bana bir şekilde empoze etti. annemle babam bu konuyu doğrudan konuşmaktan kaçındıkları için onlara dolaylı olarak bir seks hayatım olduğunu göstermem gerektiğini ifade etti.
pek çok kez konuşmaya çalışsam da ailem konuyu hep kapattı. ben de en son dildomu ve kayganlaştırıcımı odamda masamın üzerinde bırakmaya başladım. kapımı da açık bırakıyordum. annem önce yanlışlıkla orada unuttuğumu sanıp çekmeceme koymuş. ben tekrar oradan alıp masamın üzerine bırakıyordum.
psikoloğum da beni her seferinde takdir ediyordu bu davranıışlarımdan dolayı.
babam da masamın üzerindekileri görünce evde baya bir kıyamet kopmuş. o gün eve gittiğimde televizyon kırılmış annemi ağlarken buldum. babam etrafı kırıp dağıtıp gitmiş.
anneme bir seks hayatım olduğunu kabullenmedikleri için bunu yapmak zorunda kaldığımı söyleyince. abimin ve ablalarımın da seks hayatı olduğunu ama onlarla konuşmadıklarını. burunlarına sokmadıklarını söyledi. eşcinsel olduğumu kabullendiklerini fakat bunun eşcinsellikle alakalı bir şey olmadığını fark ettim. resmen psikoloğum tarafından gaza getirilerek beni olduğum gibi kabul etmiş, desteklemiş ailemle aramı bozdum.
bunun üzerine psikoloğumun ne kadar yetkin olabileceğini sorguladım. eşcinselliğin hastalık olduğunu düşünen psikologlar kadar muhafazakar insanlardan nefret eden psikologlar da var galiba. olayı danışanının probleminden çıkarıp kişiselleştirenler de var belli ki ve bunu zamanla beyninizi yıkıyarak yapıyorlar. psikoloğunuzu seçerken dikkatli olun!
umarim kurmacadir yukaridaki entry, ama tecrubeme dayanarak dogru da olabilecegini dusundugum icin yazmak istedim. danismaninizin backgroundunu vs bilemiyorum ama psikanaliz egilimli danismanlara oldum olasi onyargiyla yaklasmisimdir. herhangi bir sorunun/cikmazin cozumu cok daha basit olabilecekken isin icine ana baba baci gardas dahil ederek danisana ait hipotezleri gercekustu baglamda degerlendirmeye bayilirlar. tamam, kismen dogru da olabilir hipotezler, ama yukaridaki casede ailenizin kulturel altyapisinin icinden gecmis anladigim kadariyla. masaya dildo ve kayganlastirici koymanin esasinda kimin fikri oldugunu merak ediyorum ben ya da bunun olasi sonuclari hakkinda ne kadar bir sure konustunuz. bu danisanin fikri bile olsa ben olsam en az 2-3 oturum bu plan uzerinden giderdim, cunku temelde “ben buradayim”i iletebilme endisesi var gibi gorunuyor ve bunu karsi tarafa aktarmanin binbir sekli var. burada iletisimin temel ilkelerine tamamen ters davranilmis. ailenizin tepkisini normalize edemem, ama bu sizin yolunuz da cok dogru gelmedi bana. danisan olumune israr etmedikce boyle bir cozumu asla ve asla onermezdim impliance yoluyla bir seyler aktarmaya calistiginiz icin. gecmis olsun. eger bu fikri empoze eden danismansa, danismaninizi en yakin zamanda degistirmeniz dilegiyle.
hayır tabi ki benim fikrimdi masaya onları koymak. psikoloğum sadece dolaylı olarak anlat dediği için böyle bir şey yaptım. ve yaptığımı anlattığımda da bu davranışla ilgili hiçbir eleştiride bulunmadı. aksine beni dinlemedikleri için başka seçeneğimin kalmadığını kendimi bu şekilde ifade ettiğimi söyledi.

psikoloğumu keşke çok önceden değiştirseydim. çünkü olaylar bu raddeye gelmeden çok önce vasıfsız bir üçkağıtçı olduüunu farketmiştim. çok para dökmek istemediğim için oldukça uygun seans ücreti olan bir psikoloğa gittim. bu belki benim hatam olabilir ama sürekli zam yapıp seans sayısını arttırmaya çalıştı.
tamam her şeye zam geliyor haksız sayılmaz makul bir fiyat arttırımı konusunda ama sürekli zam yapıp seans sayısını arttırmaya ve her fırsatta daha işin başında olduğumuzu vurgulamasında bir dolandırıcılık seziyordum.
yani sıradan bir konuda müşteri çekmek için uygun fiyatlar belirleyip müşteriyi bağlayınca fiyat artırmak ticarette olağan karşılanabilecek bir durum olabilir ama bir psikoloğun buna tenezzül etmemesi gerekirr diye düşünüyorum.
bu sadece bir örnek.
pandemi sürecinde de mesela önce online görüşmeyi teklif edip kesinlikle birebir görüşme yapmayacağını söylemişti. ben webcam üzerinden görüşemeyiz ailemle yaşıyorum rahat konuşamam deyince önce kestirip attı. daha sonra ben geri adım atmayınca vazgeçip çağırmaya başladı.
onun da sebebi başkasının ofisini kullanıyor oluşu. anladığım kadarıyla ofise ücret ödememek için pandemiyi fırsata çevirmek istedi. buna benzer pek çok saçmalığa muhatap etti. beni.
neyse kutuldum gözüyle bakıyorum ama bundan sonra psikoloğa gider miyim bilmiyorum. cidden risklli bir durum.

bide şimdi yeni bir psikoloğa gitsem 6 ay boyunca anlattıklarımı baştan anlatmam gerekecek. zaten her ayrılmak istediğimde de yulan bir ton seans çöp olacak bakışıyla bırakamadım. bildiğin tuzak gibi bişey. hayır pahalı bir psikoloğa gitsem onun da garantisi yok ki. ucuza kurtuldum diyorum.
namus cinayetlerinin işlendiği, sokaklarda gazeteyle sarılmış travesti cesetlerinin bol olduğu, eşcinsellerin simgesi olan gökküşağına bile tahammülü olmayan ortadoğu çöplüğünde ailen ne güzel seni kabullenmiş, desteklemişler. yani ne gerek var bunu ailene üzerine basa basa kabaca "eşcinsel olmak götünü siktirmek" demeye getiriyorsun ki? ailen seni kabullendikten sonra cinsel hayatının olduğunu da az çok biliyordur. baksana annen ne güzel ilkinde anlayışla karşılayıp cinsel objelerini saklamış. kusuruma bakma da buna rağmen psikolojin bozuksa, tv de bülent ersoyu gördüğü zaman tüküren bir aileye sahip olan biri olarak biz ölelim o zaman.
evet ailem beni kabullendi ama içten içe bu durumdan nefret ettiklerini bir erkekle seks yaptığım düşüncesinin midelerini bulandırdığını hissediyorum.
özellikle babam. beni bir erkek evlat olarak asla kabullenmiyor. tamam seviyor falan ama mesela ablamın eşi geldiğinde hemen tavlayı çıkarıp tavla oynamak istiyor. e ben sabahtan beri oradayım neden çıkarıp benle oynamadın?
veya karagümrük süper lige yükseldiğinde abilerimi arıyor. e ben de karagümrük'de büyüdüm! yan odadayım. neden gelip benle sevincini paylaşmak yerine abimi arıyorsun?
zaten geçen gün halamın kocasına küfrederken ağzından ibne lafı çıktı. sonra göz göze geldik falan ama tabi bir pardon bile demedi. bazen boşa kürek çektiğimi hissediyorum! yine de beni ölürmedikleri için şükretmem mi gerekiyor diyorum bir yandan. bazen de ellerinden gelenin fazlasını yaptıklarını düşünüyorum. tüm bunlara kafa yormak bile çok yorucu :/
destekleriniz için teşekkür ederim arkadaşlar. belki de şımarıklık yapıyorum. dediğiniz gibi çocuğunu evden kovan hatta işkence eden, öldüren aileler varken sanırım mızmızlanmamak en iyisi.
benzer bir durumu bende yaşamıştım. psikoloğum eşcinsel duygularımın annemin sınır koymaması ve babamında ilgisiz olmasından kaynaklı olduğunu, ailemden uzak yaşamamın beni güçlendireceğini söylemişti. bunun üzerine bir de terapilerde aile ile ilişkiler değerlendirildikçe krizler yaşayıp ailem ile bağlarımı koparmıştım. beş sene kadar görüşmedik ailemle. sonra barıştık.

şimdi bakınca bir yandan üzülüyorum. ailemi kaybetmekten çok korkuyorum. annemi de babamı da çok seviyorum. beş sene görüşmemiş olmak hayatlarımız için bir kayıp. ama diğer yandan bu beş sene içinde ben içimdeki kin ve zehiri kustum, ailem psikolojik destek aldılar ve biraz da olsun kendi hislerini özgürleştirdiler. eskisinden daha iyi bir ilişkimiz ve bağımız olduğunu söyleyebilirim.

bu psikolog mevzularında her dediğini yapmamak gerekir her şeyden önce. kafana yatanı, içine sineni, mantığına uyanı yapmalısın. psikolog sadece danışmandır direksiyon kişinin kendisindedir.

ben anlattıklarından büyük oranda senin kusurlu olduğunu düşündüm. çünkü dolaylı yoldan eşcinsel olduğunu göster demiş sadece. bu da çok doğru bir tavsiye. yani bir eşcinsel film izleyebilirdiniz, bir arkadaşınla tanıştırabilirdin vs. dildo ve kayganlaştırıcıyı heteroseksüel birisi bıraksa ona da tepki verirdi insanlar bence. psikoloğun burada devreye girmemesi hatalı olmuş. yani eşcinsellik cinsellikten ibaret değildir, dildo yerine başka şeyler yapmalısın demeliydi kanımca. ama dediğim gibi bu şekilde yönlendirsin yada yönlendirmesin direksiyon sende, sorumlulukta sende demek ki.
sanırım bir yanlış anlaşılma var.
psikoloğum bana dolaylı yoldan eşcinsel olduğunu göster demedi. bir sex hayatın olduğunu göster dedi. ailem zaten benim eşcinsel olmamı kabullenmiş. o konuda bir sıkıntı yok. sadece 27 yaşında bir yetişkin olarak bir seks hayatımın olduğunu onlarla konuşmamı söyledi. benimle bu konuda konuşmak istemedikleri zaman da dolaylı yoldan anlat dediği zaman o eylemi gerçekleştirdim.
ben psikoloğumu kusurlu gördüm. başkaları da beni kusurlu görmüş olabilir. belki de en iyisi kusur aramamak.
başlığı hem iç dökmek hem de benzer problemlerle bir ümit psikoloğa koşabilecek lgbti bireyler için açtım. psikolog seçiminde dikkatli olmaları açısından.

hatta ben ilk seansta eşcinsel olduğumu söylememiştim. konu kendi kendine açılsın diye. ama kendisi sanki büyük bir bilmece çözmüş gibi eşcinsel olduğumu anladığını söylemişti. bunu söylerken de büyük bir takdir bekler gibi bir hali vardı. bravo diyip alkışlasam yadırgamayacak. aslında orada bile saçma gelmişti hareketi. bir psikolog nasıl böyle davranır diye düşünmüştüm. seanslar sırasında da sanki sağdan soldan eşcinsellerle ilgili okuduğu şeyleri bana satıyormuş gibime geldi hep. keşke yol yakınken ayrılsaydım.
neyse umarım birilerinin işine yarar yaşadığım kötü tecrübe. fikrini paylaşan herkese de teşekkür ederim dayanışmadan ötürü.
ailenize açılın tabi ama soru sormalarını ve ne yaptığınızla ilgili merak duyacakları, yani sizi dinlemeye hazır oldukları zamanı sabırla beklemekte fayda var.

dünyaya geldiğimiz andan itibaren her hareketimizi gözlemleyen ve kendi bilinçlerinde bize bir konum belirleyen insanları zorlamaya gerek olmadığını düşünüyorum. bir değişiklik olduğunda ilk hisseden ama sizi konumlandırdıkları yerden farklı bir şeyi size konduramayan, yakıştıramayan insanlara biraz zaman vermek ve paylaştığınız yeni konumunuzu kabullenmelerini beklemek daha doğru.

psikiyatrist ya da psikologlar size bir yol gösterir o yolu nasıl yürüyeceğinizi siz belirlersiniz.

şahsen başıma gelen şuydu: psikiyatrist aileme "oğlunuzun kadınlığa özentisi var" demişti. aileme durumumu açıklarken normal bir muhabbet edercesine "kadınlığa özentim yok, kadın olmak cinsiyet değiştirmek gibi bir amacım da yok, bak bana anne ne görüyorsun? bir erkeğim, sadece uyurken yanımda kendim gibi birini görmek istiyorum." gibi cümleler kurup susmustum. kısa bir süre sonra kabullenme süreci başlıyor çünkü başka yol yok... tek korkuları el alem ne düşünecek. başına kötü bir iş mi gelecek... bu süreçte kendi savunma mekanizmalarını geliştiriyorlar.
psikoloğun birşey söylese dahi eylemi gerçekleştiren yine sen oluyorsun ama yine de sen bilirsin. bu durum şuna benziyor; psikolog kişi der ki sinirini atman için birşeyleri yumruklamalısın, bu bir yastık da olabilir, bir kum torbası da fakat kişi gidip sevmediği birisine yumruk atarsa suçsuz mu oluyor? benzer bir örnek. dolayısıyla sen hareketlerinden ve neyi ne kadar yaptığının dozunu ayarlama yetkinliğine sahipsin (insan olarak) dolayısıyla da burada psikoloğun bir suçu yok. nitekim öyle bir yönlendirme yaptığını da düşünmüyorum, verdiği tavsiyeler senin varlığını kabul ettirmene yönelik şeylerdir.
"öyle bir yönlendirme yaptığını da düşünmüyorum, verdiği tavsiyeler senin varlığını kabul ettirmene yönelik şeylerdir."

herkese çok teşekkür ederim yapıcı yorumlarından dolayı.
son entrinin yukarıda yazdığım son cümlesine istinaden ise şunları söylemek istiyorum. tanımadığı insanlar üzerinden hiçbir fikri olmadığı halde varsayımsal yorumlar yapmanın ahmaklık olduğunu düşünüyorum. türkiyede pek çok vasıfsız insan olduğu gibi vasıfsız, işinin ehli olmayan psikologlar var. ben kendi sorumluluğumu atmak için yazmadım bunları. psikoloğunuzu seçerken düzgün seçin diye yazdım. bu tip yıkıcı yorumlara da hiç kulak asmayın.
vasıfsız insan dayanışması olarak değerlendirin ve geçin.
umarım kimse yaşadığım saçma süreci yaşamak zorunda kalmaz. ama yaşarsanız da böyle çok bilmiş ama içi boş insanların yorumları ile canınızı sıkmayın.
masanın üstündeki dildo muhabbetine kadar okuyabildim.
hocam siz ne yiyip ne içiyorsunuz allah aşkına?

dildoyu masanın üstüne bırakmış. hocam ailen seks hayatını da kabullenir ama bu iğrençliğini nasıl sindirir bilmiyorum, bilemiyorum.