saklambaç oynayan elime mum diksin

hangi sivri zekanın çıkardığını gerçekten merak ettiğim onaylama eylemi. çocukken vardı gerçekten böyle bir şey, saklambaç ya da başka bir oyun için oynayan ve oynamayanları ayıran ayraç gibi bir şey. çocukken salak olmak gerçekten güzelmiş bunu anladım ben.
hayır bir de kale kapanıyor kaleye mumları dikiyorsun kapanınca elin yanmiyor mu kuzum? anlam karmaşası
kale kapanıyor elini çeken oynamıyor diye son bulurdu
ortada oyunla ilgili hiçbir plan program yokken, totosunda kurt kaynayan çocuğun biri ambulans sireni gibi bağırmaya başlardı bu cümleyi. eline ya da kaleye mum diken* oyuna katılırdı.

şimdi sıkıyorsa sokakta ''kaleye mum diksin'' diye bağır. bak noluyo...
cocuklugun en kral oyunuydu. aksam ezanindan sonra eve cagirilan cocuklar gidince, mahallenin ?aslari?nin oynadigi, en vip, en hardcore oyundu. coken karanlikla birlikte saklanilan yerde yasanan gerilimleriyle, gelen cisi durdurmak icin simsiki tutulan pipi ve kukulariyla unutulmazdi. sobelediginde birisini ebe olmaktan kurtarma hakki kazanir, ?nolur beni kurtar lan, ben seni dun kurtarmistim? tarzi yalvarmalarin dakikalarca surmesini beklerdiniz. ego hayvan gibi siser ve en sonunda ?taam lan pic seni kurtardim? derdiniz.

dunyanin en zevkli oyunu oldugu icin universite ogrecisiyken de oynamaya tesebbus ederdiniz. eve toplanmis kankalarla tabu oynamaktan sikilinca tum isiklari kapatip ayni heyecani arardiniz ve bulamazdiniz. essek kadar boyundan utanmadan, gotunun tamaminin gorundugunu bile bile kuvete saklanmayi denerdiniz. bu kez sarhos oldugunuz icin cok daha kahkaha gurultu eglence cikardi belki, ama o hirs ve adrenalin asla geri gelmezdi. hikmet amcanin bahce duvarinin kenarindan 70 m ilerdeki kaleyi dikizlemenin heyecanini ozlerdiniz.

en ideali 6-8 kisidir.