salaklığın tarihi

9 Entry Daha
duvardaki saat bir o yana bir bu yana salınıyor. saat değil, saniye çubuğu salınıyor. sonra o da sabitlendiği merkezin hizasında durup kim bilir kaçı gösteriyor. saatin arkasından çıkan bir örümcek örümcekliğine lanet ediyor. nasıl etmesin, bugün onun doğum günü. kasırga gibi bir şarkı, bir şapşalın yüzünü yalayıp geçiyor. birtakım şarkıların geçerken yalaması. bir dahi buna hayret ediyor. o kadar da dahi değil demek ki. evrensel şezlonga uzanmışlar arasından bir bacak sarkıyor yandan bakınca. he-man'in kardeşi olamaz, zeytinyağı desen o hep aynı şişede. vefakat şimdi he-man'e küfretsen anında yatırırlar. sanki adalet varmış gibi. hey. aynı boklu derede iki kez boklanamazsınız. çünkü adalet bir puşttur. sözünden dönen kuştur. heyyamola...