seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
seni seviyorum sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek...
-koparcan ben seni seviyorum...
+ hmmmm! şimdi o zaman elinle barış işareti yap. ardından o iki parmağını yavaşça aşağıya indirmeye başla. indirirkende baş parmağını işaret ve orta parmağının arasına itina ile yerleştirerek yumruk yap ve hemen kendine doğru tut. nasıl beğendin mi?
- * hayvansın...
+ nasıl olsa seni seviyorum dedikten iki gün sonra sen bana yapacaksın. fırsatını bulmuşken tadını çıkar. doya doya bak.
ben sana inanıyorum. inancımı da seninle yaşarken olduğu gibi son nefesimden sonra oda benimle beyaz kefenime sarılıyor. ilk değil ama son ayrılık da olsa sadece ikimiz arasında yaşanan... seni seviyorum. bedeni ve ruhu benden ayrı bu dünyada kalan senin ruhun ruhuma bağlı sevdiceğim. erkeğim benim.
en sevdiğim seslerden bora öztoprakın 90lara damga vurmuş şarkısı. rafet el romanın da aynı dönemlerde çıkan aynı adda bir şarkısı var, bora öztoprakın ki daha güzel.
sadece sevgiliye/sevilen insana söylenme zorunluluğundan mıdır, aşka gebe oluşundan mıdır bilinmez en yakınımızdakine bile telaffuz etmekten kaçındığımız ikileme. sevdiğimizi sandıklarımıza adanan ve bu haliyle de yok olmaya mahkum edilmiş dilsel sevgi belirteci.
günümüzde anlamını son derece yitirmiş, klişeleşmiş gündelik kullanıma açılan zıdıvırt.
<br>buna verilen "bende" cevabı sizi düşündürsün ey insanoğlu. zira "bende seni seviyorum" dur makbül olanı.
<br>(bkz: aşkım) kadar itici olmaması dileği ile...
sevgilimize bile kolayca söyleyemediğimiz belki de daha kolay ağzımızdan çıkması gereken cümle..giden geri gelmiyor, yeri gelince, içten gelince söylenmeli.