sevmenin hoşlanmakla karıştırılması

çokça yapıldığına şahitlik ettiğim yanlış.

hoşlanmak, sempati duymak, sevmek, aşık olmak... hatta nefret etmek, aynı duygu selinin değişik girdapları ya da med-cezirleridir bana göre. tek bir süreçte, yani tek bir adam (kadın) için sırasızca hepsi yaşanır.

düşünüp kafa yormak yanlış duygular hakkında. onların karşı konmaz büyüsü beyin gücü -yani akıl ile- kirlenmelerinin zorluğunda. bir diğer deyişle sınırlanmamalarında. akıl ise en büyük belirleyici, sınırlayıcı, yaftalayıp, kısıtlayıcıdır.

duyguları kendi hallerine bırakmak en doğrusu. istediklerinde gelirler, apansızca ve bize sormadan da çekip giderler.

gelenen hay hay, gidene bye-bye. yaşasın duygular! iyi ki varlar.
şıpsevdiler tarafından bir hayli yapılan şey.
olabildigince basit tutalim mi? hoslanmak bir cicegi gorup begenmeniz onun guzelligine kapilmanizdir. sevmek ise o cicegi almak, beslemek, sulamak yetiştirmek, buyutmek ve daha da ciceklendirip onun kokusuna doyamamaktir. hoslanmak meyveyi dalindan koparıp tadina bakmak gibidir ama sevmek bir meyve bahcesi olusturmaktir.