gordias

Durum: 298 - 0 - 0 - 0 - 12.06.2020 01:34

Puan: 3632 - Sözlük Kezbanı

8 yıl önce kayıt oldu. 6.Nesil Yazar.

life; keep it simple
  • /
  • 15

part time ibnelik

full-time kadar kazançlı olmayandır.

kulakları kıllı erkekler

türkiye'de berber dükkanını ziyaret etmemiş erkektir.

onlar yanlış biliyor

türk pop müziğine atılmış çentiktir. "arkadaşlar nefretle buna o sebep diyor..." mısrasındaki "o" olmak zordur. * dahası bu şarkının herhangi bir yerinde olmak zordur. allah yardım etsin...

fasulye

kendini nimetten sayanların sebzesi...

partner bulmakta zorlanmak

benim bulduklarım istediğim gibi olmuyor.*

sözlük yazarlarının ayakkabı numaraları

hayatta yemem dedikleriniz

orgazmik yiyecekler

gorgonzola, pesto, lazanya, lakerda, hünkar beğendi

türkiye'de lgbti olmak

zordur. hepsini birden olmak imkansızdır.

ölmeden önce yapılacaklar listesi

hayattayken yaptıklarımızı içeren listedir. "ilk uçakla geliyorum", "öndeki arabayı takip et", "her zamankinden lütfen" gibi film repliklerini gerçek hayatta kullanmak değil bahsim. komik, büyük, küçük bir sürü şey yapmak istiyor insan ama hayat, uzun bir listeye eklediğin herşeyi yapmana izin vermiyor. hal böyle olunca; yapabileceklerinden bir liste mi, yoksa yapmak istediklerinin mi? * * * *

fuck buddy

adı üstünde... o işi yaptığın kişi ki bu gruba dahil ettiğiniz insanları sinemaya davet etmez, beraber yemek yemez, arkadaşlarla tanıştırmazsın. eğer bu ve benzeri eylemlerde bulunuyorsan, onun adına "konulu fuck buddy" denir. sevgililik antresi olabilir de olmayabilir de... bu durumda, senin ne söylediğin karşındaki tarafından algılandığı kadardır. önemli olan sosyal hayattaki paylaşım zaar. battaniye, filiz akın, sıcak şarap, kartal tibet, sütlü kahve, kanepe, kitap, sohbet hayalin varsa konulu ya da konulu hepsinden uzak durmak lazım. * * *

serv-i revan

divan şairi nedim'in bir şiiri. osmanlı'da uzun boylu kızlar için kullanılmış, "yürüyen selvi" anlamına gelen tamlama. buraya kadar herşey normal. asıl anormal olan, edebiyat kitaplarına girerken aşağıda bulacağınız şiirin dördüncü mısrasının yer almaması. zira orada "izn alıp cuma namazına deyu mâderden"* mısrası var. kadınlara cuma namazı farz değilse, nedim kiminle cuma namazına gitmek istiyor?*

*osmanlıca*
bir safa bahşedelim gel şu dil-i nâşâde
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e
işte üç çifte kayık iskelede amade
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e.

gülelim, oynayalım, kâm alalım dünyadan
mâ-i tesnim içelim çeşme-i nev-peydadan
görelim âb-ı hayat aktığın ejderhadan
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e

geh varıp havz kenarında hirâman olalım
geh gelip kasr-ı cinan seyrine hayran olalım
gâh şarkı okuyup gâh gazelhan olalım
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e

izn alıp cuma namazına deyu mâderden
bir gün uğrulayalım çerh-i sitem-perverden
dolaşıp iskeleye doğru nihan yollardan
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e

bir sen ü bir ben ü bir de mutrib-i pakize-eda
iznin olursa eğer bir de nedim-i şeyda
gayrı yâranı bugünlük edip ey şuh feda
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e

*günümüz türkçesi*
gel, şu neşesiz gönüle bir sefa verelim;
yürüyen selvim (selvi boylum) yürü! sa'd-abad'a gidelim.
işte üç çifte kayık iskelede hazır;
yürüyen selvim, yürü! sa'd-abad'a gidelim.

gülelim, oynayalım, dünyadan arzumuzu alalım,
yeni yapılmış çeşmeden tesnim suyu (cennetteki bir su) içelim;
ejderhadan hayat suyu aktığını görelim
yürüyen selvim, yürü! sa'd-abad'a gidelim.

kah gidip havuz kenarında dolaşalım
kah gelip kasr-ı cihan'ı seyr ile hayran olalım
kah şarkı okuyalım, kah gazel okuyalım
yürüyen selvim, yürü! sa'd-abad'a gidelim.

annenden cuma namazına diye izin alıp,
zalim felekten bir gün çalalım,
iskeleye doğru gizli yollardan dolaşıp,
yürüyen selvim, yürü! sa'd-abad'a gidelim.

sevgiliyle yapılacak en güzel eylemler

beni ben yapan şeyler

hayatıma giren herkes. bir de çıkamayan babam...

öğrenildiğinde çok şaşırtan bilgiler

dönemin en kıymetli parası olan bir osmanlı altın parası, toplam iki dirhem ve bir çekirdek ağırlığa sahipmiş. matematiksel olarak anlatırsak;

(200 mg x 16 = 3200 mg)* + (200 mg x 16 = 3200 mg)* + 200 mg* = 1 osmanlı altın parası*

satıcı, müşterinin saygın, itibarlı ve paralı olduğunu ifade etmek için kullanırmış bu deyimi... bugün de çok şık ve gösterişli giyinen kişilere aynı tanımı kullanıyoruz. geldiği yer para*

öğrenildiğinde çok şaşırtan bilgiler

her ne boyda olursa olsun, keçiboynuzunun bir tek çekirdeğinin ağırlığı 200 mg'dır ve hiç değişmez. bundan dolayı araplar, selçuklular ve osmanlılar elmas gibi değerli taşların ağırlıklarını ölçmek için bu çekirdekleri kullanmışlar. bugün de hala kullanılan "karat" sözcüğü buradan gelmekte... çünkü keçiboynuzunun* arapça karşılığı kırrıt'tır.

ispanyolca

şuan çalıştığım dil. bir dilde 2 tane olmak* fiili, 2 tane de "için"* edatı olur mu? ispanyolcada var. arap sabunu bol bulunca...

genelev

bu evlerde çalışan kadınlar da vergi öderler. o vergiler ise polis, hakim, savcı, doktor ve hatta imamların maaşlarını ödemek için kullanılır. al sana nurtopu gibi dilemma. sırf bu sebepten kapatılsın mı? oluuuur! fakat genelevlerin yokluğunda daha da zıvanadan çıkacak toplumun cinsel sağlığı için kim ne önlem alacak?

gerçek kemalizm bu değil

fanatiklerin dediklerini alt alta koyunca, fos çıkacak hayallerinden biri daha... zan altında bırakılmak kolay değil elbette. fakat alternatifi hırsızlık, yolsuzluk, ayrımcılık ve ötekileştirme olan bir hareketin en büyük hayali aynen bu; post-kemalizm. kendi aydınını üretemeyen ve nostalji ile ayakta kalabilen bir akımın kaçınılmaz sonucu. patates; iyi kısmı toprak altında. zihin sıçraması yaşayamayan beşerlerin "kemalizm"i iyice yozlaştırarak düşmanlıktan başka bir halt üretememesi sorunsalı. sol damarı kabarmak değil dediğim. zira meselemiz ülkemizin yapısal, kanıksanmış, çözülmez gibi duran sorunlarına eğilirken sağ, sol penaltı gol ile değil, gayet akıl ile çözülür denememesidir. akıl sonsuza yatkındır ya hani, sonsuza bakmayan her deneme tökezliyor işte. dahası düşüyor. *. *

eğreti gelin

istanbul gay entelijansıyasına yeni katılan, ismini vermek istemediğim bir neferinin uygulamaya kalktığı "hoş geldim partisi"ne daveti içeren müessese. kendini bilmezlik konusunda çığır açan, modern tıbbın çaresiz kaldığı durum. sap ile samanı birbirine karıştıran bünyelerin ortak sorunu. "sen kim olduğunu sanıyorsun bre zındık" tadında başlayan cümleler kurduran hadise.

işbu entry, "eğreti gelin" olmayı kendine yakıştıranları ilelebet tenzih edip, hayatta başarılar diler... * * * * *
  • /
  • 15

growlr

bir tane adam bana mesaj attı, profilini falan açtı. profilinde "resminizi açıp, konuşmayı kesmeyin" falan filan yazıyor. adam resmini açtı ve daha sonra konuşmayı kesti. aynı şeyi kendisi yapıyor. growlr'daki insanlarda şizofreni olabilir mi?

gusül abdesti

gay ilişkiler ters ilişki olduğu için gusül abdesti'de ters alınmalı. sexten önce abdest alınmalı.

erkeği en sorunlu burç

terazi. yükseleni terazi olsa da olur.
not: benim de yükselenim terazidir.

Toplam entry sayısı: 298

diğer gayleri çekemeyen mutsuz gay

özgüven eksiği, sevgisizlik ile birleşince olandır. kendini kabul sorunu da eklenince evlere şenlik durumlar. mevlam şifanı versin kardeeeeş!

serv-i revan

divan şairi nedim'in bir şiiri. osmanlı'da uzun boylu kızlar için kullanılmış, "yürüyen selvi" anlamına gelen tamlama. buraya kadar herşey normal. asıl anormal olan, edebiyat kitaplarına girerken aşağıda bulacağınız şiirin dördüncü mısrasının yer almaması. zira orada "izn alıp cuma namazına deyu mâderden"* mısrası var. kadınlara cuma namazı farz değilse, nedim kiminle cuma namazına gitmek istiyor?*

*osmanlıca*
bir safa bahşedelim gel şu dil-i nâşâde
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e
işte üç çifte kayık iskelede amade
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e.

gülelim, oynayalım, kâm alalım dünyadan
mâ-i tesnim içelim çeşme-i nev-peydadan
görelim âb-ı hayat aktığın ejderhadan
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e

geh varıp havz kenarında hirâman olalım
geh gelip kasr-ı cinan seyrine hayran olalım
gâh şarkı okuyup gâh gazelhan olalım
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e

izn alıp cuma namazına deyu mâderden
bir gün uğrulayalım çerh-i sitem-perverden
dolaşıp iskeleye doğru nihan yollardan
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e

bir sen ü bir ben ü bir de mutrib-i pakize-eda
iznin olursa eğer bir de nedim-i şeyda
gayrı yâranı bugünlük edip ey şuh feda
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e

*günümüz türkçesi*
gel, şu neşesiz gönüle bir sefa verelim;
yürüyen selvim (selvi boylum) yürü! sa'd-abad'a gidelim.
işte üç çifte kayık iskelede hazır;
yürüyen selvim, yürü! sa'd-abad'a gidelim.

gülelim, oynayalım, dünyadan arzumuzu alalım,
yeni yapılmış çeşmeden tesnim suyu (cennetteki bir su) içelim;
ejderhadan hayat suyu aktığını görelim
yürüyen selvim, yürü! sa'd-abad'a gidelim.

kah gidip havuz kenarında dolaşalım
kah gelip kasr-ı cihan'ı seyr ile hayran olalım
kah şarkı okuyalım, kah gazel okuyalım
yürüyen selvim, yürü! sa'd-abad'a gidelim.

annenden cuma namazına diye izin alıp,
zalim felekten bir gün çalalım,
iskeleye doğru gizli yollardan dolaşıp,
yürüyen selvim, yürü! sa'd-abad'a gidelim.

en seksi erkeklere sahip şehirler

güneydoğu anadolu'nun tamamı. hatta alanı genişletip "bereketli hilal" bile diyebilirim. doğulu adam her daim favori... hele bir de batı glase'i almış ise yanına her şekilde yatılır. her anlamda sonuna kadar. :)

yeni biri ile tanışmanın dayanılmaz zorluğu

meğer profilimi uzunca bir süre izlemiş. önyargılarının yoğun olmasından, çekinmiş. "şimdi yazsam beni tersler mi?”, "baya ukala birine benziyor, acaba öyle mi?", "ben bununla baş edemem” gibi cümleler kurmuş ki bunlar tamamen kendi ifadesi. sonunda bütün bunlara rağmen yazmış. bu kısımdan sonrasına ben de dahilim. bir hafta kadar yazıştık sonra yemeğe çıktık. baya, aleni “date” yani. herşey harika. gecenin sonunda arabadan inmeden iyi geceler öpücüğü de var. amerikan prodüksiyonu romantik komedi tadında olaylar birbirini izliyor ve insan ziyadesiyle ümitleniyor. zaman içinde toz duman dağılıp, resim netleşince anlıyoruz ki beyimizin uzun bir ilişkisi var; bitmemiş ama bitmiş de... uzunca bir süredir aralarında tenasül uzvu kullanımı yok ve son aylarda beşeri iletişim de yok. yemekler, kahveler, sinemalar, konserler, şehirdışı aktivileri vs. ne düşünürsün? değil mi? ben de öyle düşündüm... ama öyle değilmiş. biraz dürtünce, aslında diğer kişi beyimizi arasa koşarak gidecek kıvamda olmasına mı, yoksa “hayatından çıkartmak istemiyorsun madem ne demeye adama sevgili antresi yaşatıyorsun?” şaşkınlığına mı bakalım? halbuki konulu fuckbuddy de işimizi görürdü. kendini ifade edemeyen biri ile tanışılamıyormuş. enkaz altında kalanlara allah şifa versin. amin!

bir erkeğin en çekici olduğu an

merhamet gösterdiği andır. sana değil, bir duruma, olaya, oluşuma...

ispanyolca

şuan çalıştığım dil. bir dilde 2 tane olmak* fiili, 2 tane de "için"* edatı olur mu? ispanyolcada var. arap sabunu bol bulunca...

orso

orsone* ya da orsino* şeklinde de kullanınız, kullandırınız.

damat koğuşu

2017 yapımı, ilker savaşkurt'un yönettiği film. fragmanı ayrıca vurucu. ayakları yere basan güçlü bir film.

taciz, tecavüz, çocuk istismarı gibi suçları işleyenlerin hapishanede gördükleri muameleleri anlatıyor.

oyunculuklar çok iyi... mekan, kostüm, müzikler ve ışık oldukça hatta çok başarılı. barış atay ayrıca devleşiyor. hüseyin tam da o işte.

 spoiler!
küçük kız öğrencilerine tecavüz eden beden eğitim öğretmenine yapılanlar yani koğuştakilerin ona kestikleri ceza da ayrıca ikiyüzlülüğün dik alası... o tecavüz etti, ya sen? tecavüzün elli tonunu tartışmıyorum. hepsi tecavüz. diğer yandan alakası yok ama homofobi cezasız kalmadı. içim soğudu!

auf halber strecke

elif (demirezer)'in insana çarpan yepisyeni şarkısı. akustik olması etkisini arttırıyor. dikkat. almanca bilmiyorsanız bile döver.*

sözleri;
du sagst ich pass hier grad nicht rein
du willst nicht mehr hier sein
denn du weißt nicht was du willst
du weißt nicht mehr wer du bist
du sagst deinem leben fehlt das heute
vor lauter wach sein auch die träume
dein bein hat keinen fuß
ich müsse gehen dann gehts dir wieder gut
und ich hörs mir an doch ich denk nicht dran
auf halber strecke geben wir nicht auf
auch wenn du fliehen willst dann lauf
einfach weiter geradeaus
auf halber strecke ist es genauso nah wie weit
selbst wenn ich dich tragen muss
ich tu es bis zum schluss
ich tu es bis zum schluss
ich sag dass mit uns macht keinen sinn
wo führt dass alles denn schon hin?
bei meinen eltern hats geklappt
doch dafür bin ich nicht gemacht
ich sag vielleicht lieb ich dich nicht mehr
zumindest ist es lange her
ich brauch wieder zeit für mich
und das geht nur ohne dich
und du siehst mich an und sagst mir dann
auf halber strecke geben wir nicht auf
auch wenn du fliehen willst dann lauf
einfach weiter geradeaus
auf halber strecke ist es genauso nah wie weit
selbst wenn ich dich tragen muss
ich tu es
bitte gib uns nicht auf bleib hier
gib noch nicht auf bleib hier
gib uns nicht auf bleib hier
ich trage dich und du mich dann
wir tragen und egal wie lang
bis zum schluss
auf halber strecke geben wir nicht auf
auch wenn du fliehen willst dann lauf
einfach weiter geradeaus
auf halber strecke ist es genauso nah wie weit
selbst wenn ich dich tragen muss
ich tu es
auf halber strecke ist es genauso nah wie weit
selbst wenn ich dich tragen muss
ich tu es bis zum schluss

kıro erkeklerin ortak özellikleri

ukala dümbeleği olarak anılmayı göze aldığım başlıktır. yazdıklarım "madi"lensin diye bayrak açmayı bir borç bilirim. onuncu köyden naklen yayın sürerken, yazdıklarımın gittiği yerin bir önemi yok zira sırf beğenilerimize ters düşüyor diye birine yaftayı yapıştırmak komik olmakla birlikte, şiddetle ayıp gelmekte. cümle içinde kullanıldığı hali ile kıro tanımına biraz takık biriyim naçizane. izninizle, inatla yazacağım. *

tespih çekmek, saçını ortadan ikiye ayırmak ve bunun için limon kullanmak, siyah gömlek ile beyaz kravat takmak, beyaz lastikli slip ya da çorap giymek bir kişiyi kıro yapmaz, sadece farklı yapar.* yazarın verdiği örneklerin tabii ki bir önemi yok...

bu formalist bakış açısı beni derinden yaralamakta sevgili sözlük. sosyal kontrat'ı tersinden anlamak bu olsa gerek. davranışların asıl belirleyicisinin kültür olduğunu, ben değil antropoloji söylüyor. yani kültürsüz kimse yok etrafta. farklısı var. yoksa şahsına münhasır giyinen japon gençlerine neden ütopik diyemiyoruz? * bahsi geçen "kıro"luk ile hoyratça tezahür eden öküzlüğü birbirine karıştırmak en sık yapılan yanlış benim gördüğüm. ülkemizin kapitalist sisteme göre az gelişmiş doğusundan gelen insanlara pek bir güzel bu tanımı yakıştırıyoruz da ışık doğudan yükseliyor onu ne yapacağız? ilk önce, başka aynalarda bir kendimize bakalım da gerisi kolay. en azından denemesi bedava...

growlr

en sevdiğim! bir tek ben miyim buranın yozluğuna takılan? diye sorduran app. bu diyarda, en yontulmamış ortamlardan seçilmiş süzme abiler yer alır ya da bana denk geleni onlar. bilemedim... insanı azami derecede eğlendirirler. adab-ı muaşeret yoksunu bu homo erectuslar, kendilerini alemin akıllısı, seni ise sultanahmet'teki japon turist sanmak konusunda özel eğitim almışlardır. onu geç, bir de buna ikna olmuştur.* büyük bir kısım kendi fotoğrafı yok iken, seninkini görmek ister. paylaşmazsan büyükçe kısmı hakaretengiz cümle kurma eğilimlidir. önce gönderdiysen uymadı diyerek bloklar. olmadı ama benimki de bu demek tabii ki yok.* ben demedim mi sana sadece pipin var diye adam olamazsın? adam olmak için gerekenler daha başka şeyler. hadi şimdi telefonu yavaşça yerine koy, git ve kus. irinella seni!

bu app'ın en sevdiğim soruları;

nasılsın? (cevabının bir önemi olmayan şekli ile soralım yoksa "zinhar" olmaz)
arayış? (cevap vermiyorum ama içimden geçirdiğim genelde şu oluyor: "düzgün vakit geçirtecek biri -her anlamda ve sonuna kadar-")
resim var mı? (resim yok, fotoğraf var. olur mu?)
yerin var mı? (var da sana yok)

müşkülpesent

bulup da bunayan, bir de kıllısını arayan. dayak var yer misin? diye sorduran. zaman zaman ben.*

arketip

ilk örnek demek olan fransızca kelime. orijinal yazılışı archétype. ilk kullanan kişi carl gustav jung'dur.
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.