yastığa sarılmak

vazgeçilmezimdir. çocukluğumdan beri alışkanlığımdır. sevgilim olduğu dönemde de (beş yıl sürmesine rağmen) bırakamadım çünkü hangisinin kalıcı olacağını biliyordum.
dün gece yatarken dikkatimi çekti yattığım yastıkların birindeyken diğeri öyle bana bakıyor gibi geldi ve aldım sarıldım, kokladım. ben kokuyordum, kendimle yattım sanki.. kendim yattım zaten.
dogalari geregi frijit olan yastiklarin hiç bir sey hissetmedikleri eylemdir.

(bkz: orgazm taklidi yapan yastik)
kimi geceler vardır,yanlızlığın sizi diplere çekmesi ile geceyi gece edersiniz...
geceyi kurtarma adına yapılan bir harekettir ama hiç bir zaman başarılı olamamıştır o yastık.
hiçbir anlam ifade etmez, o yanınızda olmadıkça.
yumuş yumuş olsa da yastığın size kapris yapmayacak olması en büyük artısıdır.
japon amcaların kollu olarak ürettikleri yastıklar ile daha bir güzelleşen eylem biçimi
uyurken üzerine salyaların aktığı her defasında da mis gibi gelen. olmazsa olmazlardan.

yan yatırıp kucaklama olabilitesi olan bir nesne.
yalnızlığın büyük göstergesidir efendim cansız hatta belli bir formu bile olmayan genelde dikdörtgen biçiminde olan fakat yuvarlak, üçgen, kara, 12gen olanları bile vardır. isteğe zevke göre alınır sarılınır ki ben 4 yastık ile uyuyan bir insanım kafamın altında bir tane sarıldığım bir tane diğer ikisi de yatağın muhtelif yerlerinde dururlar.
iki yastıkla beraber neden uyuduğumu sanıyorsunuz... tabiki birine sarılıyorum...
yastığa sarılmanız hayatınızda özlediğiniz birinin olduğunu gösterirmiş. valla atmıyorum, okuyorum ben bunları da nerde okuduğumu unutuyorum..kaynak yine yok ama bana güvenin.
her yaptığımda kendime acımama sebep olan olay. ama özellikle yaz aylarında tam bir alışkın oldu yastığı yanıma koyup kolumu da üstüne atarak uyumak * *
alternatifi yok ne yazık ki.. vazgeçemiyorum. huzur veriyor onunla mışıl mışıl uyumak. kötü bir alışkanlık o yüzden başlamadıysanız hiç denemeyin bağımlı yapmayın kendinizi