kimi geceler vardır,yanlızlığın sizi diplere çekmesi ile geceyi gece edersiniz...
geceyi kurtarma adına yapılan bir harekettir ama hiç bir zaman başarılı olamamıştır o yastık.
vazgeçilmezimdir. çocukluğumdan beri alışkanlığımdır. sevgilim olduğu dönemde de (beş yıl sürmesine rağmen) bırakamadım çünkü hangisinin kalıcı olacağını biliyordum.
dün gece yatarken dikkatimi çekti yattığım yastıkların birindeyken diğeri öyle bana bakıyor gibi geldi ve aldım sarıldım, kokladım. ben kokuyordum, kendimle yattım sanki.. kendim yattım zaten.
yaptığım bu eylemin ardından yastığın kendini bacak aramda bulup o bol yıldızlı rüyalar geçidinden geçerek sular seller arasında kaldığı mağrur geceyi bana hatırlatan illet ayısözlük başlığı. ***
yalnızlığın büyük göstergesidir efendim cansız hatta belli bir formu bile olmayan genelde dikdörtgen biçiminde olan fakat yuvarlak, üçgen, kara, 12gen olanları bile vardır. isteğe zevke göre alınır sarılınır ki ben 4 yastık ile uyuyan bir insanım kafamın altında bir tane sarıldığım bir tane diğer ikisi de yatağın muhtelif yerlerinde dururlar.
yastığa sarılmanız hayatınızda özlediğiniz birinin olduğunu gösterirmiş. valla atmıyorum, okuyorum ben bunları da nerde okuduğumu unutuyorum..kaynak yine yok ama bana güvenin.
her yaptığımda kendime acımama sebep olan olay. ama özellikle yaz aylarında tam bir alışkın oldu yastığı yanıma koyup kolumu da üstüne atarak uyumak **
eşim ile başka şehirlerde yaşamak zorunda olduğumuzdan her gece yaptığım şey. keşke elimde olsa da eşimin kokusunu da yastığa işleyebilsem. bu durumun en kötü yanı seni boynundan öperek uyandıran birinin olmaması. iyi yanı ise beraber uyuduğunda eşinle çok daha fazla zevk alman.
o kadar alışığım ki yastığıma sarılıp da uyumaya, normal birine sarılınca çok iri geliyor, keyif alamıyorum. son sevgilimi mengene gibi kıstırıp küçültmeye çalışmıştım da mızırdanmıştı.