ayı sözlük itiraf
bugün inanılmaz bi akşam yaşadım sözlük. üniversite son sınıftayım. ve 1. sınıftan beri çoook hoşlandığım bi ayı vardı. hep bakardım ona uzaktan. fotoğraflarını tekrar tekrar açıp keşke ya keşke derdim. bu akşam birden yazdı. şaka yapıyo sandım, sonra alay ediyo sandım. ama kendimi alamadım onun yanına gitmekten. bi cümle kurdum bugün aynen dedi, bi cümle kurdu bana aynen dedim. o kadar aynıydık ki. aynam gibiydi. aynadaki sarışın karşılığım.
yıllardır her ikimiz de aynı düşünmüşüz. kadıköyde en sevdiğim yerde. karaköy ve beşiktaş isteklelerinin tam ortasında, haydarpaşanın tam karşısında, kulaklarına gittim, sakalım saklaına değdi. ve o cümleyi söyledim. sonra oda kulağıma yaklaştı iyice bana karşılık verdi. herkesin ortasında sımsıkı sarıldık. sarılma bitince gözyaşına dolan gözlerim onun dolu gözlerine dokundu. resmen zaman durdu.
sözlükteki mezhep vurgulu başlıklar
yani bu başlıkların burda olması gerçekten tuhaf. çünkü türkiyede tartışmasız en fazla faşizme uğrayan bir gurubun çoğunlukta olduğu bir portalda böylesine başlıkların olmasına anlam veremedim. kendimden utandım resmen. nasıl böyle bir kafada olabilirsiniz hala? müslümanmış değilmiş onu da geçtiniz sünniymiş alevimiymiş. bu güne kadar çoğunlukla kendi mezhebimden olmayan insanlarla konuştum. ama bunu sadece bildik, kültürlerimizi birbirimize anlattık. olması gereken sadece bu diye düşünüyorum
ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar
pentagram - doğmadan önce
poposu büyük olan erkeklerin karşılaştıkları sorunlar
kot alırken çalışanlara likralı kot isterken yaşanılan utançtır. bir ben var benden öte benden ziyade
ayı sözlük yazarlarının seviştikleri en ilginç mekanlar
araba galerisi
sugar cafe (gerçi oraya sevgilisiyle ya da kolisiyle gidip koklaşmayan yoktur)
eski sevgiliyi tanımlayan kelime
eski sevgiliyi tanımlayan kelime
seks yapınca kaybedilen şeyler
yatağındaki adamın ilgisi
sansürsüz atasözleri
balıkesir bandırma siktirgitsin aldırma
ne yaptı ulan bu devlet size
faşist devletin faşist askerleri, faşist polisleri. yıllardır yapılanla aynıdır aslında. insanları öyle yatırıp bağırır sonra der ki bu devlet ne yaptı size. tam o yaptığını yaptı. sokakta yaşayan hayvanlara verilen bir özeni bile vermezsen ülkenin insanlarına sonunda o insanlar isyan eder. gerçi bu ne ki. geçmişte neler yapılmadı ki. türküm dedirtene kadar işkenceler, dışkıların içinde yatırtmalar, dışkı yedirtmeler, kürt kadınlara askerler tarafından tecavüz, dayak, ölüm... ne yaptı bu devlet cümlesindeki devlet o kadar kötülük yaptı ki o insanlara..
kağıt diye bir film izlemiştim. filmde şu sözler geçiyordu...
bi sabah kalktığınızda zeytin yemenin yasaklandığını düşünün. nolur? hiç bir şey olmaz, zeytin yemeyiz dedi kadın. adam yanlış! dedi. o ülkede zeytin sevenler zeytin yemek için diretirler. yemesi yasak olduğu için işkence görürler. sonra nolur.. sonra bu insanlar dağa çıkar orda isyan ederler. zeytin dalı simgesinde kendileri için tanımladıkları bir bayrakları olur. ve bunu yasaklayan sistemden uzaklaşıp kendi sistemlerini oluşturmak isterler.
kürdistan bölgesi için de olan tam olarak budur. insanların etnik kökenleri yok sayılmaya çalışıldı, kürtçe konuşmak yasaklandı, kendi kültürlerinde yer alan kürtçe isimleri çocuklarına veremez oldular. her sabah kürt çocuklarına okullarda zorla ne mutlu türküm diyene dedirtti askeri düşünce. bu çocukların düşünceleri kabardı bu inat karşısında. şimdi o çocuklar nerede? o çocuklar şimdi dağda. bir isyandalar. kendi kültürünü yaşamak isteyen insanlara bu devlet çok kötülük etti maalesef.
kendi istediği gibi yaşayamayan insanlar şimdi hain oldu. hırsızlar, bu ülkenin parasını kendi menfaati için götüren iktidarlar, devletin toprağını kendi özel toprağı yapan askerler hain olmadı hiç. kendi konuşmak isteyen, kendi kültürünü yaşamak isteyen insanlara hain denildi.
türkün gücünü göreceksin diyor bi de bağıra bağıra. bazen hümanistliği bir kenara bırakıp bu insanların ölmesini istiyorum. hem de zamanında aynı düşünceyle işkence yapan atalarının uyguladığı işkencede olduğu gibi, acı çeke çeke ölmelerini isteyebiliyorum. hani insanlara bağırıyor ya hırsından. çektiği acı yüzünden bağıra bağıra ölmesini isteyebiliyorum.
ebeveynlerinizden birisinin lgbti yönelimini açıklaması
söz konusu babam olsa annem için, söz konusu annem olsa babam için üzülürdüm.
bitkilerin de canı yok mu
her gün sayısız bitki vejeteryanlar yüzünden öldürülüyor. "bu gidişe bir dur "de ve hadi gel sen de bir mangal yak.
ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler
bu konuda en anlamsız bahane bana ait sanırım. "aslında ders çalışacağım da uzanmaktan vakit bulamıyorum."
yastığa sarılmak
eşim ile başka şehirlerde yaşamak zorunda olduğumuzdan her gece yaptığım şey. keşke elimde olsa da eşimin kokusunu da yastığa işleyebilsem. bu durumun en kötü yanı seni boynundan öperek uyandıran birinin olmaması. iyi yanı ise beraber uyuduğunda eşinle çok daha fazla zevk alman.
bohem tarzı yaşamak
istenildiğinde yakalanamayan tek durum. bohemsen zaten bohemsindir, sonradan olunmuyor
feminist porno
kadının üste olduğu videolar her halde. lilith gibisinden
eşcinsel mecralardaki multi-hümanizmin hetero mecralarda olmaması
ay öyle bi arkadaşım var. evinin her köşesi gökkuşağı. böğ gelir insana. eşcinseli homofobik yapacak düzeyde.
sevişirken kan verir gibi yatan erkek
sanırım o benim. s, nasıl etkileyeceğini biliyosun ama öyle üşengeçsin ki yapmıyosun demişti
otuzlu yaşlardaki adam tatlılığı
bende olduğu gibi 30+ yaşlarda sevgilisi olanların çok iyi bildiği durum. yerim onu yerim
ayı sözlük yazarlarının ideal seks süreleri
ititraf edeyim geçenlerde sevişme değil s*kişten bahsediyorum. 1.5 saat nasıl sürer ya. göğüs kıllarımız terden sırılsıklam olmuştu.