özlemek

özlemek ve özlenmek güzel bir duygudur.
heleki özlenilenler çok çok sevilenler olunca kavuşmadaki özlem gidermek bambaşka bir his.
nefes darlığı yaşatır, insanı eve kapatır, bazende hep dışarda dolaştırır, kalp sıkıştırır, beyinin büyük bir kısmı onu düşünür hale gelir, onu görme dokunma tadalma isteği tavan yapar, konuşma isteğini köreltir, gülümseme hissini ve faaliyetini azaltır, acı verir, dağıtır ve bazen de siker atar. zordur özlemek.
özlemek , katlanan bilinç der *
her şeyi öteleten duygu. onunla yaparım onunla gezerim onunla sevişirim bu filme onunla giderim o gelince gideriz diye diye nefes almayı bile öteletir insanı. zor oğlu zordur kısacası.
onu özlediğimizi söyleriz, özlediğimiz başka şeylerdir ; onunla konuşmayı, ona dokunmayı, aynı şekilde gülümsemesini, aynı şekilde dokunmasını isteriz aslında. bu daha önce sahip olunan bir hakkın elinizden alınması gibidir, geri istemek gibidir özlemek..

onu özlediğimizi söylesek de; onu görmek, onunla konuşmak, ona dokunmak özlemimizi gidermez. hiçbir şey eskisi gibi değildir çünkü. onun gözlerinde solan renklerimize bir sitemdir özlemek.
siz birisini özlüyorsanız fakat o birisi de malesef başka birilerini * özlüyorsa işte o zaman bu iş bitmiş demektir. *
yanmış kiprit kokusunda özledim seni gecenın bi yarısı....uyandığımda, yalnızlığımla sarılıp uyuduğumda özledim seni...sabah aynaya bakmadan yüzümü yıkadığımda özledim seni...kahvemı içerken şeker atmayı unuttuğumda , o acı kahveyı umursamadan içerken özledim seni....bir an nefes almaktan vazgeçtim...özlediğim sen misin diye..nefesimi tuttuğum anda da seni özledim....özledim ....
en fazla hissedilen an gece yarısıdır ya da gece yarısından sonradır. sadece aşık olduğun insana hissetmessin bunu. hani güzel vakit geçirmişsindir; iyi ve kötü gününde yanında olmuştur. ama bir gün bir bakmışsındır o kötü günü yaşatmıştır sana ve yanında değildir. artık o duyguyu hissetiğinde anarsın onu, sadece anarsın ulaşamazsın, yanında olmaz ve onun yanında olamazsın. işte o zaman hissedersin ama birşey gelmez elden o iki damladan başka*
bu durumu gökhan özen güzel bir şarkısıyla anlatmıştır aslında;

seni özledim
gittiğim her yerde özlemin var
inanmıyor kalbim sözlerime sensiz
seni özledim, sensiz her şey değersiz

unuttuğum büyük yalan
gururumdan arta kalan
sensiz düşman geçen zaman
seni özledimm

o kader ki meşhur sanık
omzunda melekler tanık
içimde mektuplar yanık
seni özledim...
ona ait, az da olsa onu yanında hissettirebilecek minik de olsa birşeyler aratır insana. bir kalem, bir dal sigara, mendil, son başını koyduğu yastık, son kurulandığı havlu, son su içtiği bardak, terli bir şekilde üzerine uzandığı nevresim veya giydiği bir t-shirt...
"o" aklınıza düştüğünde içinizi ışık hızıyla saran, telefona yapışıp mesaj atma isteği uyandıran duygu. kendinizle saç baş yoluşursunuzda anca durdurursunuz. öyle de güçlüdür.
insanlara bakarken, işlerinizi yapmaya çalışırken yüzlere, işlere odaklanamamak şeklinde kendini gösterir. aklınızda hep o vardır, bazen onunla birlikte olduğunuz zaman giydiğiniz giysiye sinen kokusunu içinize çekmek gelir. uzun uzun çekersiniz içinize, ama bir yandan da korkarsınız, ya biterse bu koku, o zaman o olmadığında neyle teselli edeceğim kendimi diye. böyle birşeydir özlemek, en azından bende böyle yaşanıyor..
geçtiğimiz gün gelen hiç beklenmedik bir mesajla yeniden içinde bulunduğum durum. yada içinde olduğumu tekrardan fark ettiğim durum.
kimse bana bu kadar kahhar olduğunu söylememişti.. meğer şu direğin sızlaması dedikleri şey varmış. genzin acıtıyor her yutkunduğunda. yaş akmıyor ama göz pınarlarında ince bir ağzı oluyor. işte böyle bir şey..
tarifi namümkün bir his.
insanın, kendini bırakıp başkasını, özlediği kişiyi yaşama ihtiyacı.
gözlerin uzaklara dalıp o anı yaşamama ya da yaşamayı unutma yahut kaçırma durumu.
yüreğin yanması. cayır cayır.
cemal süreya demiş diyecegini : özlemek, ölmek’ten sadece iki harf fazla be çocuk
kötü ya. internetten görünce gerçekte görüyor gibi olmuyor ki. kokusunu, bakışlarını hissetmek istiyorsun. dudaklarını tatmak istiyorsun. istiklalde elini tutup yürümek istiyorsun. olmuyor. o sana şarkı paylaşır sen ona.. ama arada deniz varsa sen evinde oturursun o evinde. yazınca görüyorsun bazen güldüğünü ama gerçekte görmek istiyorsun. en çok da sımsıkı sarılmak istiyorsun ama kolların yetişmiyor.
insanın zoruna gidendir. hele hak etmeyen biriyse özlenen!
kötü, kalkıp gidesin gelir, gidemezsin. kadıköyden vapura binip kaybolasın gelir, yapamazsın. özlemek kötü.
  • /
  • 2