ayı sözlük itiraf
ben sevgilisini deliler gibi kıskanan bi adamım sözlük. benden öncekilere bile sinir oluyorum. diyorum kendime manyak mısın oğlum diye. mesajın tarihine bakıyorum 2011 yılları..düşünüyorum evet ben de başkasıylaydım o zamanlar. istemezdim tabii ki. vücudum gibi konuştuğum ilk adam da ''s'' olsa diyorum. ama sonuçta ben de o zamanlar konuşmuşum birilieriyle. ama yine de dayanamıyorum. daha önce konuştuğu, tanıştığı kişileri ortadan yok etmek istiyorum sözlük
türbanlılığın eşcinsellikten zor olduğunu iddia eden kadın
o kadar cahil insanları çıkarmışlarki.. ulan biri de çıkıp demiyor ki öldürüyor diye
cepte kalan son parayla alınabilecek şeyler
mesela diyelim ki akşam oldu eve gidiyorsun. kadıköy'de vapurdan indin, metroya bincen. iskeleden çıkar çıkmaz karşıdaki büfe sana göz kırlar ve her zamanki gibi gidip döner yer limonata içersin :d
ölümden dönmek
karaköy'de başıma gelen olay. tramvayın altında kalıyordum ki dostum beni çekti kurtardı
ankara istanbul arası hızlı tren
normalde ray sisteminin kara yolundan daha uygun olması gerekir. ve aynı zamanda diğer firmalar özelken ray sistemi kamu malı. ektradan ucuz olmalıydı. yani en azından firmaların fiyatlarından 5 lira az olsa daha iyiydi. fakat uçuk fiyat. heee hizmet olarak çok iyi orası ayrı tabii ki
açık havada sigara yasağı
derslik binalarının kapısının önü, duraklar, balkonunda sigara içilen cafeler bağbında biz sigara kullanmayanlar için kokusuz nefes alabilme fırsatı tabii ki. fakat yazarımızın da dediği gibi kağıtta kalacak bir yasa olacaktır. kimse kimseye karışmayacağı için... ya korkudan ya da umursamamaktan...
ayı sözlük mobil
mobil site değil de ekşi gibi bi uygulaması olsa fena olmazdı hani
sözlük yazarlarının ruh hallerini yansıtan şarkılar
''hüzün kovan kuşu'' o kuş kendini biliyor. geldi girdi hayatıma, hüzünlerimi kovdu.
sütyen kopçası
çıkarması takmasından daha zor gerçekten. bir kere birisinden çıkarıp iş ittikten sonra takmak durumunda kalmıştım. takarken keşke parçalasaymışım demiştim
yaran yanlış okumalar
ben bu başlığı da yanlış okudum. ama yanlışı söyleyemiyim
50 kilo olup growlr de arayış yapan zaat-ı muhterem
eskiden olsa ne işi var derdim de. günümüzde insanlarla konuştuğumuzda ''zayıf arayan ayılar'' ile karşılaşınca artık neden olmasın ki zaten aranan onlar diyorum. her ne kadar growlrda sadece kelli felli adam istesek de
alternatifayi
önce sevgiliniz yoksa idare edilecek ayı olarak düşündüm bu başlığı. fakat yeni yazarmış. affola! hoş gelmiş, sefa getirmiş
sözlük yazarlarının ayakkabı numaraları
eski sevgiliye sözler
hande yener - naber şarkısı bu başlığa yeter bence
bazı heteroseksüel erkeklerin çok yakışıklı ve seksi olması
sokak da yürürken kız arkadaşının elinden tutmuş göbeği sallanan o yakışıklılar yok mu. hani kolunda bi kadın olmasa yine bir ihtimal. ama böyle olunca karalar bağlıyorum
mustafa kemal'in askerleriyiz
daha geçen yıla kadar bu cümleyi kullanırdım. evet mustafa kemal'in peşinden gitmeye çalışıyorum elimden geldiğince. fakat mustafa kemal'in de hataları olduğunu fark ettim. bu çok doğal. o bir insandı. her bakımdan kusursuz bir adamdı hem de. sadece bir asker olarak büyüdü ve hissizleşti. bu yüzden acımasızca kararlar alabildi. birinin askeri olmak doğrudan onun gittiği yoldan gitmek demektir. ben ise atatürk'ümü bir idol olarak kabul ediyorum son 1 yıldır. ben onun bu devleti emanet ettiği gençlerden biriyim, hepimiz öyleyiz. ve inanıyorum ki bugünler geçecek. insanlar okuyor artık. hiç bir şeye körü körüne bağlanmamayı öğreniyor insanlar yavaş yavaş. belki görmeyeceğiz. belki 2-3 kuşak göremeyecek fakat o günler gelecek. kimsenin kimseye karışmadığı o güzel günler gelecek. hayvan çiftliğinin sonundaki yazıyı hatırlatmak isterim. ''bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir'' kitabı okuyanlar bilir. oradaki domuzlar devrimi başlattı fakat sonra diktalaştı. çünkü onlar okudular ve kuralları kendi istedikleri gibi değiştirdiler. biz hepimiz okumalıyız. özgürlüğü koruyan ve ayrımcılığı kabul etmeyen kurallarımıza sahip çıkmalıyız. ki benim mustafa kemal'im de böyle istemiştir. ayrıca mustafa kemal şunu da söylemiştir. ''benim hatalı olduğum, eksik bulduğunuz yönlerim olabilir. bunları gördüğünüzde beni geliştirin.'' bu yüzden ''mustafa kemalin askerleriyiz'' diye bağıran fakat kafası hala 1938 de kalmış olan insanlardan olmamalıyız. en çok da biz olmamalıyız. çünkü bu da bir yobazlıktır aslında. gericiler için denen o ''at gözlüğü'' kavramı onlar için de geçerlidir.
boy kompleksi
fakirliğine bakmadan çocuk yapan insan
ah anlayamıyorum bu insanları. ulan zaten fakirsin. hem yeni gelene de fakirlik yaşatıcaksın hem de eskiden de olanların fakirliklerini arttıracaksın. düşün yahu düşün
islamofobi
ateist babanın ateist oğlu. bizdeki durum bu. geçenlerde babamla kiliseye gittik gezme amaçlı. babam gezmekten çok müslümanlara (dini para için kullanan kısım için konuştu) saydırdı resmen. ''burası islami bi yer olsaydı girişe stant açarlardı ve kaos ortamı olurdu. halbuki bu adamlara bak. kitap alıyosun parayı kutuya atıyosun. ve gerçekten güzel kitaplar 1 lira 2 lira. diğerlerinde bir karton parçası 5 lira. acaba hangisi gerçekten dine yardım hangisi dincinin cebine yardım..'' şeklinde konuştu da konuştu. ah babam benim. seviyorum seni
kırık çıkık tamirinden anlayan erkek seksiliği
bi ara marangoz bir sevgilim vardı. düşünün artık sözlük. böyle şeylerden anlamayı bırak adam bunu meslek edinmişti.