yıllar sonra çocukluğun geçtiği mahalleye gitmek

oranın da artık bir mahalle değil yaşam alanı olmasına şahit olmaktır. artık ne yazık ki hayat bizden hızlı gelişiyor; o nedenle çocukluğa, çocukluğun geçtiği mahalleye gitmek diye bir şey yok. psikologlar bile artık değişimi gözlemek adına çocukluğa inmiyor, kısa bir zaman diliminde yolculuğa çıkması yetiyor.

(bkz: ağaç yerine bina dikmek)
(bkz: steril yaşam)
herşey gözümüze daha küçük gelir nedense..yüksek diye atlamaktan çekindiğimiz yerler alçak, binalar ufak görünür göze. hatta tırmandığımız ağaçlar (hala oradalarsa tabi) bile o kadar da yüksek değildir.
yıllar boyunca insanın kafasında o mahalle yeşillikler içinde maviler sarılar pembeler içinde yer ettiğinden, 8 9 sene sonra gidildiğinde eğer o yeşillik mavilik sarılık pembelik bulunmazsa size travmalar yaşatır. onca yıl ben anime mi hayal ettim kafamda nerede o kocaa gözlü kediler nerede o gövdesinde yaşlı dede figuru olan koca ağaç diye üzülürsünüz.
insanı tekrar çocukluğuna geri götürecek, filmlerdeki gibi gözünüzün önünde çocukluk halinizin, koşuşturduğu, ağladığı, güldüğü hatta elinde salçalı ekmeği size uzatırkenki görüntüsünü getirecektir. oturduğunuz evde hala yerli yerindeyse gözleri yaşartır, o zamanlar size devasa gelen sokak oysa çok cılız, bakkala giden yol da aslında çok uzak değil yakın gelecektir.*
sokakta geziyordum. şurda hemen şurada ki ağaçtan düşmüştüm. her yerim incir yapraklarından kaşınmaya başlamıştı. biraz daha yürüdüm sokakta ahh şu duvar eğlenceli sohbetlerimizin geçtiği. ve suradaki sokak direği, sevmediğim bir çocuğu bağlayıp kacmistim bir gece yarısi. ve yanındaki ki bahçe 2. kattan bir teyze üstümüze bir kova su dökmüstü susun diye. gülerek yürüdüm yürüdüm. ve ilk aşık olduğum insanla o köşede karşılaşmam. omuzuma dokunup merhaba tanısalim mi demesi. ve onunla geçen güzel yıllar. hüzünlendim ve yürümeye devam ettim.geriye baktım ne kadar yabancı olmuş bu mahalle bana. ne kadar da değişmiş. oysa her köşesinde eglendigim sokaklar şimdi bana sen kimsin der gibi bakması. biraz keyif biraz hüzün düşüne düşüne yürümeye devam etmem. ah çocukluğum hala suracikta.