acz

bir olay, durum karşısında elden bir şey gelememesi.

how i met your mother

dizi, adını -yanılmıyorsam eğer- alice munro nun 1974 yılında yayımlanan something i ve been meaning to tell you kitabındaki how i met my husband adlı hikâyesinden alıyor.

her başlığın altından şarkı sözü çıkması

yanına biraz daha zahmetle şarkıyı dinleyebileceğimiz link konulduysa tadından yenmez.*

joker

batman in en en eeeen büyük düşmanı... sinema filmlerinde ilk joker karakterini jack nicholson canlandırmıştır. 2008 yapımı dark knight filmindeki başarılı rolüyle hafızalarımızda yer eden jokeri ise heath ledger canlandırmıştı.


(bkz: why so serious?)

torrent

heteroseksüel erkeklerin anlamını çözemediğim bir şekilde kullanabilen kadınlara bayıldıklarını keşfetmemi sağlamış program. adeta futbol maçı izlemeyi seven kadın etkisi yaratıyor üzerlerinde çok ilginç.

ayı sözlük yazarlarının seviştikleri en ilginç mekanlar

eskişehir'de barın tuvaletinde, çanakkale'de asansörde.en enteresanı ise libidomun tavan olduğu bir sırada heteroseksüel arkadaşlarımın yanında.

ben seni çok sevdim

bir iliskide, bir tarafin seven bir tarafin olsa da olmasa da olur dedigi iliskide seven tarafin terkedildiginde soylenebilecek cumle. "ben seni cok sevdim anlayamadin mi?" denebilir gidenin ardindan.aslinda cok cok seyler anlatir lakin anlayana.

ağız tadıyla sıçamama sorunsalı

kimi zaman beynin düşünmekten sıçmaya fırsat bulamamasından kaynaklanır. az önce dinlediğiniz bir espiri, sevgilinizin elleri aklınızı meşgul ederken aynı anda bir sürü işi yürüten beyniniz bir türlü sıçma işlemine odaklanamaz.
bir diğer mevzuda sıçtığınız tuvalet kabinlerinden kaynaklanır. okulda sıçan arkadaşlarına ıslak peçete atıp yukardan bakmaya çalışan ergenleri gözlemlediyseniz toplum içinde sıçarken klostrofobiniz varmış gibi yukarıya, tuvalet kabininin saldırıya* açık yerlerine bakarsınız.
en kötüsü de alafranga tuvaletlerle dolu bir binada bulunmanız. çocukken ayaklarımla üstüne oturarak sıçıyordum ama eşek kadar olunca kırarım diye etrafına bir sürü tuvalet kağıdını yerleştirerek, ziyan ederek, sıçıyorum. ne yapayım suç kendisini bir avrupa ülkesinde sanıp bir tane bile alaturka, adını yediğim turka* tuvalet bırakmayan mimarın veya mühendisin. ayrıca beni alafranga tuvalet kullanmaya mecbur ederek bağırsaklarımın sağlığı ile oynadığı için dava açmam gerek ama neyse.

yar

cem karaca'nın nöbetçinin türküsünde nakarat olmuştur.

yar beni o yar beni*
ille de yar o yar beni
dağdan gelen ses değil
mezara yar koyar beni

carebear

"havlaması gelmiş meğer meydanı boş bulmuş belli"