ağız tadıyla sıçamama sorunsalı

alaturka tuvalet olan her yer. yıl olmuş 2014 ve hala, gerçekten mi ?!?!
kimi zaman beynin düşünmekten sıçmaya fırsat bulamamasından kaynaklanır. az önce dinlediğiniz bir espiri, sevgilinizin elleri aklınızı meşgul ederken aynı anda bir sürü işi yürüten beyniniz bir türlü sıçma işlemine odaklanamaz.
bir diğer mevzuda sıçtığınız tuvalet kabinlerinden kaynaklanır. okulda sıçan arkadaşlarına ıslak peçete atıp yukardan bakmaya çalışan ergenleri gözlemlediyseniz toplum içinde sıçarken klostrofobiniz varmış gibi yukarıya, tuvalet kabininin saldırıya* açık yerlerine bakarsınız.
en kötüsü de alafranga tuvaletlerle dolu bir binada bulunmanız. çocukken ayaklarımla üstüne oturarak sıçıyordum ama eşek kadar olunca kırarım diye etrafına bir sürü tuvalet kağıdını yerleştirerek, ziyan ederek, sıçıyorum. ne yapayım suç kendisini bir avrupa ülkesinde sanıp bir tane bile alaturka, adını yediğim turka* tuvalet bırakmayan mimarın veya mühendisin. ayrıca beni alafranga tuvalet kullanmaya mecbur ederek bağırsaklarımın sağlığı ile oynadığı için dava açmam gerek ama neyse.
yabancı mekanlarda rahat edememekten kaynaklanır.
herkesin en rahat zıçabildiği mekan, kendi evinin kenefidir çünkü.
kamu dairelerinde olmaz, alışveriş merkezlerinde olmaz, hele misafirlikte hiç olmaz!
bacakları uyuşmaktan, gözleri telefon ekranına bakıp yorulmaktan kurtarır.
tuvaletlerle ilgili o kadar fazla anım var ki , arkadaş görüşmelerinde illa konu bir şekilde dönüp dolaşıp benim tuvalet hatıralarıma geliyor. bir çoğu ile trajı komik olay yaşamışım çünkü. o yüzden korkuyorum . genelde eve kadar tutmayı tercih ederim. dayanılmayacak bir durumda olursam da boynumu büküp korku içinde indiriyorum pantolonumu. hayır ben korkumu aşsam bile ortak kullanım tuvaletleri kullanmak rahatsızlık veriyor.
ay hep bir sorun anlayacağınız.
alafranga tuvaletlerin icadıyla başlayan problemdir. bu evden çıkıp yenisine taşınırken ilk soracağım şey alaturka tuvaleti var mi sorusu olacak. doğalgazı, cephesi, oda sayısı ikinci planda şuan o derecede mağdur durumdayım. alafranga tuvaletin dışında sevgilinin evinde tuvalete girme durumu var. arkadaşlarıma göre ses duyulmasın diye önce suyu açmak ve yavaşça kasları gevşetmek gerekiyormus. bu kadar çabaya değiyor mu gerçekten? yani sevgili de olsa o da yapıyor aynı şeyi, bu kadar kibarlasmanin ne alemi var?