24 nisan 1915

şahitlik ettiğimiz yakın tarihimizin en büyük trajedisidir. tutuklandılar, sürüldüler, ve malesef bir mezar taşları bile olmadı. hocalısı, adanası, taşnakı buraya yazıp çizmenin örneklendirmenin sidik yarıştırmanın hiçbir anlamı, ifadesi yok benim için. acıyı yarıştırma acizliğindense anlamaya çalışıp içselleştirebilmek en samimi olanı. teçhir kanunuyla trene bindirilip sürgüne zorlanan krikor zohrab'ın neler yaşadığını hangi hayal kırıklığının gecesini aydınlattığını hiçbirimiz hiçbir zaman bilemeyeceğiz. tüm bunlar yaşanırken benim şahsım adıma kabullennemediğim türkiye siyasi tarihinde bu karanlık güçlerin halâ barınıyor olabilmesi. çok uzağa gitmeye gerek yok bakın tarihler aynı, verilmek istenen mesaj aynı. 24 nisan 2011 senesinde vatani görevini yapmak için gittiği asker ocağında sevag balıkçı katledildi hepimiz şahidiz,tanığız. ve üç maymunu oynamaya devam ediyor; görmüyoruz, duymuyoruz, susuyoruz.
hrant dink'in vakti zamanında bu günle ilgili yazdığı yazıyı buldum bugün. http://www.agos.com.tr/tr/yazi/11412/hra...
karekin çakalyan'ın sürgün yolunda eşine gönderdiği kısa mektubunun son satırları:

“sevgili,

uzağa götürüyorlar beni, senden uzağa, diyarbekir’e doğru. benimle birlikte, ayaş mahkûmlarından agnuni, zartar, sarkis minasyan, dr. dağavaryan ve cihangül de var.

ereğli istasyonu’nda bir ermeni’ye rastladık, bu mektubu sana getireceğine söz verdi. kendine ve kızlarım nunus ile alos’a iyi bak.

bizi niçin götürdüklerini bilmiyoruz. ama çok ümitliyim ki, birbirimizi tekrar göreceğiz.

ehh... görüşürüz... seni ve yavrularımı öpüyorum.”

türkiye'de insanların gerçek yüzünü ortaya çıkaran önemli tarihlerden biridir. öyle bir konudur ki, kendisi ülkede sürekli aşağılama konusu olan başka herhangi bir kimliğe dahil olup da ayrımcılığa maruz kalınca bağırıp çağıranlar, söz konusu üstü kapatılmış bu katliamlar dizisi olunca sus pus olabilir, alay ve hakaret edebilirler veya inkar edebilir hale gelebilirler. bu zihniyette olanların muhafazakarı, solcusu, liberali vs. de aynıdır. bu anlamda ne olup bittiğini bilenler için bu tarih, aslında çevresindeki insanların analiz edilmesine yardımcı olacak bir süzgeç görevini de gösterir.

başka zaman ayrımcılıktan şikayet ederken, söz konusu bu konular olduğunda alay içerikli entryler girenlerin, zihniyet ittifakına girdikleri ve kabul görüp, onay almak için hizmetçisi oldukları egemenler tarafından başka durumlarda ayrımcılığa uğradıklarında * ağlamamaları, şikayet etmemeleri, yardım istememeleri gerekmektedir.

buradaki tarih sadece ermeni siyasetçiler ve diğer önde gelen isimlerin * tutuklanma kararı ile ilgilidir. yoksa bu ülkedeki hristiyanların yok edilmesi olarak bakılırsa ne başlangıçtır ne de sondur. ülkede zaten resmi olarak bilinen ve sadece örtbas edilen korkunç bir gerçeğin parçasıdır.