6 yaşındaki çocuğun evlendirilmesi

günlerdir uykumu kaçıran, sinirlerimi alt üst eden olay. 6 yaşından 18 yaşına kadar 12 yıl boyunca sistematik olarak tecavüze uğrayan bir çocuk. ismailağa tarikatına bağlı olan babası hiranur vakfı başkanı yusuf ziya gümüşel tarafından 6 yaşındayken müridi kadir istekli ile evlendirilen çocuk yetişkin olduktan sonra eşi hakkında suç duyurusunda bulunuyor. 2 yıl boyunca bu olan bakanlık tarafından saklanıyor. gazeteci timur soykan konuyu haber yaptıktan sonra tüm ülke bu konuyu dikkatle takip eder durumda. olayın detaylarını okuyunca ülkede ne kadar boktan bir yönetim var ortaya bir kez daha çıkmış oldu. yazıklar olsun o anneye, babaya, kocaya, konuyu bilip susan tüm herkese, yazıklar olsun.

https://www.birgun.net/haber/6-yasinda-e...
10 kere yazdım 10 kere sildim. küçücük çocukların yaşadığı şeylere bak. ne yaşananlar silinir ne çalınan yıllar geri gelir.

vicdan bitmiş kanun gitmiş. artık birseyler iyiye gitsin.

https://medyascope.tv/2022/12/10/ismaila...
artık bu cemaat denen oluşumların en iğrenç cinsel taciz ve istismar olaylarını perdelemek için kullanılan paravan yapılar olduğu anlaşılmalı.daha kaç kere böyle olaylar yaşanması gerekiyor.bu kurumlar neden olması gerektiği gibi denetlenmiyor anlamak zor.
kızın ifadesini okuyunca tüylerim diken diken olmuştu olayın içinde annesi, gerek babası her kim varsa yazıklar olsun yatacak yerleri olmasın yüzlerine tükürülesi insan müsvetteleri sizi

işte, h.k.g’nin savcıya anlattıkları:

” ‘kızım artık gelin olabilir’ dedi”
“ben muhafazakâr bir ailede doğdum. küçük yaşımdan itibaren cemaatin kreşine gönderildim. ailem, eğitme karşı olduğu için beni okula göndermedi. çengelköy’de beş katlı bir binada kalıyordum. dördüncü katında aileme birlikte kalıyordum. alt katlarda ise erkek öğrenciler medrese eğitimi alıyorlardı. ben 6 yaşındaydım. evde kız kardeşimle oynarken annemle babam kendi aralarında konuşuyorlardı. babam annemi bir şeye ikna etmeye çalışıyordu. annem ‘o daha küçük’ diyordu. sonra babam beni yanına çağırdı ve ‘kızım büyüdün sen değil mi, kocaman oldun, abla oldun değil mi’ diye sordu. bunun üzerine ben de sevinerek ‘evet baba, büyüdüm’ dedim. babam anneme dönerek ‘bak kızım büyümüş, artık gelin olabilir’ dedi. annem o sırada ağlıyordu.”

“muhammed topal ve osman şahidimizdi”
“ertesi gün, yani 29 şubat 2004’te annem beni hazırladı, saçlarımı taradı, babam elimden tuttu, beni aşağıya medreseye indirdi. medreseye girdiğimizde içeride iki tane tanımadığım adam ve kadir istekli vardı. arka tarafa geçmemi istediler, bu sırada benim elimde oyuncağım vardı onunla oynuyordum. o gün orada benim nikahım kıyılmış, nikahı babam kıymış orada bulunan iki kişi de şahitlik etmişler. bu kişilerden birinin ismi muhammed topal, diğerinin ismi osman’dır. ancak soyadını hatırlamıyorum. akşama kadar orada kaldık. babam ve yanındakiler orada dualar okudular, sohbet ettiler, akşama doğru babam beni eve götürdü.”

“abim kadir’in odasına götürdü”
“ertesi gün abim beni medreseye indirdi. abim beni indirirken orada bulunan öğrencilere kardeşime ‘bakmayın kadir hoca bunu yasakladı’ diyordu. abim beni kadir’in odasına götürdü. kadir, abimden odadan çıkmasını istedi. abim çıktı odadan kadir ile yalnız kaldık. kadir yanıma geldi. başımı okşadı. bana ‘oyun oynayalım mı’ dedi. ben de sadece onaylar gibi başımı salladım. yanımdan kalktı odanın kapısını kapattı. görünmesin diye cama havlular örttü. sonra tekrardan yanıma geldi. benden minderin üzerine yüz üstü yatmamı istedi. eliyle başımı tuttu, eteğimi kaldırdı. bende gözlerimi kapatmamı istedi. ben fermuar sesi duydum, ayaklarımda bir şey hissettim. bana bizim evlendiğimizi söyledi. ‘annen ve baban nasıl evlilerse biz de öyle evliyiz, sen benim karımsın, ben de senin kocanım. evliler böyle oyun oynarlar, ama bu oyun kimseye söylenmez, bak annen ile baban kimseye söylemiyor’ dedi. ondan sonra bizim eve de gelmeye başladı. ailenin bir ferdi gibi davranıyordu. annem ve babam ona ‘damadım’ diyorlardı.”

“babam kadirin yatağına gönderdi”
“7-8 yaşlarındaydım. sapanca’da bir evimiz bulunuyordu, oraya gitmiştik. teyzemin kızı vefat edince annem kardeşlerimi alarak istanbul’a geldi. beni ve abimi sapanca’da babamın yanında bıraktı. babam beni o gece kadir’in odasına yatağına gönderdi. sapanca’daki evimiz iki katlıydı. üst katta kadir yaşıyordu. ben odasına gittiğimde kadir kapıyı kilitledi. sonra beni kucağına adlı, yatağa yatırdı. tekrar bana ‘oyun oynayalım mı’ dedi. ben ‘hayır, abime gitmek istiyorum’ dedim, ağladım. kadir bağırdı, azarladı, ‘sesini çıkartma, gitmeyeceksin, burada kalacaksın’ dedi. bana saldırdı. ben çok ağladım, çok canım yandı, karnım ağrıdı. o tekrar bana kızdı. bana ‘ne halin varsa gör’ dedi. 7-8 yaşlarındaydım. o gece sonrasını hatırlamıyorum. sadece büyük bir karanlık hatırlıyorum.”

“her şey normalmiş gibi davranılmaya başlandı”
“zamanla her şey normalmiş gibi davranılmaya başlandı. ben çocuklar küçükken evleniyormuş gibi, herkes böyleymiş gibi düşünüyordum. kadir’i sevmiyordum. ailem bana ‘kadir’e itaat etmezsen melekler sana lanet eder, cehennemde yanarsın’ diyorlardı. daha sonra sürekli kadir’in odasına ders için gönderiliyordum. her gittiğimde benimle ilişkiye giriyordu. onun yaşı büyüktü, ancak kaç yaşında olduğunu hatırlamıyorum.”

“annem sakın ağlama dedi”
“10 yaşına gelince arifiye ilçesinde cemaatin kur’an kurslarından birine yazıldım. ilk zamanlar yatılı gidiyordum. daha sonra gündüz gidiyordum, akşam geliyordum. kursa beni kadir götürüp, getiriyordu. kurstan aldığı zaman arabada benimle ilişkiye giriyordu. ben kurstaki hocalarımdan birine ‘hocam ben evliyim’ dedim. hocam üzüldü, bana sarıldı. başka bir şey demedi. hocamın ismini hatırlamıyorum. hocama söyledikten sonra sapanca’da konuşulmaya başlanmış bu. ben 13 yaşlarıma geldiğinde nişan yapmaya karar verdiler. 14 yaşımda da düğün yaptılar. sonra düğünü sancaktepe’de babamın vakfında yaptılar. cemaatten insanlar geldi. annem bana düğünde ‘sakın ağlama, ağladığını görmeyeceğim” dedi.”

“kadir ona itaat etmemi istiyordu”
“kadir ile sürekli anlaşmazlık yaşıyorduk. bana psikolojik ve fiziksel şiddet uyguluyordu. hem ailem hem de kadir ona itaat etmemi istiyordu. ailem bana sürekli onun çok iyi bir insan olduğunu söylüyordu. aynı evde yaşama başladıktan birkaç ay sonra ilk adetimi gördüm. o tarihlerde 14 yaşındaydım. ben rahatsızlanınca annem ve kadir beni kadın doğum polikliniğine götürdüler. orada annem doktor ile konuşurken evli olduğumu ağzından kaçırdı. bunun üzerine doktor oraya polis çağırdı. oradan polis bizi alarak karakola götürdü, ifadelerimiz alındı. benim yerime annem ve kadir ifade verdi. ifadelerinde benim yaşımın normalde büyük olduğunu, ancak küçük yazıldığını söylemişler. bunun üzerine savcılık kemik testi istedi. kemik testi için odaya girdiğimde içeride bir kız film çekiliyordu. ben ondan sonra film çekileceğimi düşünüyordum. ancak içerideki kız filmi çekilince ikimizi birden dışarı çıkardılar. ben dışarı çıkınca kadir’e ‘neden bir şey yapılmadı’ diye sordum. kadir bana ‘sessiz ol, sonra konuşuruz kimse duymasın’ dedi. sonra öğrendiğime göre o kızın kemik testi benim kemik testimmiş gibi göstermişler. dosya o şekilde kapandı.”

“darp ettiler”
“kadir ile aynı evde yaşamaya başladıktan sonra bana bir telefon almışlardı. geceleri hiç uyumuyordum. bir tane radyo programına denk gelmiştim. burada konuşan kişi, kız çocuklarının evlendirilmelerinden bahsediyordu. ben de facebook üzerinden bu kişiye ulaştım. evden kaçmaya karar vermiştim. tam kaçacakken ailem beni yakaladı. babam beni darp etti. elimden telefonu aldılar. babam bana ‘büyük günah işledin, kalbin kirlenmiş, tövbe et’ dedi. ben o günden sonra içime kapandım. itaat etmeye, bana söylediklerini yapmaya çalıştım. sözlerinden çıkmadım. bu olaylar olurken hala 14 yaşlarındaydım. 17 yaşıma gelince hamile kaldım. hamile kaldıktan 3 ay sonra resmi nikah yaptılar. sonra çocuğumu doğurdum. onunla biraz huzur buldum. ancak daha sonra yine insanlardan soğumaya başladım. çocuğum 2 yaşına gelince ailem onu benden aldı.”

“wattpad’den tanıştığım abla ‘devlete sığın’ dedi”
“bir gün alışveriş için dışarı gitmiştim. kadir’e ‘arabada bekle ben avm’den kıyafet alacağım’ demiştim. o arabada beklerken ben avm’den bir telefon aldım. sonra birlikte eve döndük. telefonumdan araştırmaya başladım. çünkü ailem bana 6 yaşında evlendirilmenin normal olduğunu anlatıyordu. yaptığım araştırmalar sonucunda vattped isimli kitap uygulamasında bir abla ile tanıştım. ona her şeyi anlattım. o da bana ‘delilleri topla devlete sığın, devlet seni korur’ dedi. ben de ses kaydı almaya karar verdim. beş tane ses kaydı aldım. delilleri topladım. sonra bir akşam annemi aradım. oğlumu çok özlediğimi, bir gece bende kalmasını istediğimi söyledim. annem de ‘tamam’ dedi. oğlum o gece benimle kalmıştı. saban uyanınca saat 07.30’da oğlumu uyandırdım. dışarı çıktım, adliyeye geldim. yaşadıklarımı savcılıkta anlattım. sonra savcılık beni istanbul’ da bir süre kaldığım yere gönderdi. daha sonra izmir’e sevk edildim. bu sırada oğlumu da yanımda götürdüm. izmir’e gelince tedavi olmaya başladım. oğlumu kreşe yazdırdım. iş bulup çalışmaya başladım.”

“annem kardeşlerimin nikahına karşı çıktı”
“sonra ailem beni tekrar izmir’de buldu. beni ikna edip götürmeye çalıştılar ancak ben gitmek istemedim. ben burada okula yazıldım. şu anda ortaokul 8. sınıftayım. ben kadir ile anlaşmalı olarak boşandım. 6 yaşında evlendirildiğim zaman annem nikah olayını biliyordu. ancak benim kadir ile cinsel birlikte olmama karşı çıkıyordu. annem evdeyken babam beni kadir’ in yanına göndermiyordu. sadece gündüzleri ders için gönderiyordu. annemin ben küçükken nikaha çok karşı çıktığını görmedim. iki tane daha kız kardeşim var. onların da küçük yaşlarda evlendirilmeleri konuşuluyordu ancak annem onların evlenmelerine çok karşı çıkmıştı. onlara karşı çıktığı kadar benim evliliğime karşı çıkmadı.”

dosyaya sunulan ses kayıtlarını ben onu konuşturmak ve delil toplamak için yaptım. çünkü başka delil elde etme imkanım yoktu. bu kişiler benim eğitim hakkımı elimden aldılar, hayatımın bir kısmını aldılar, adalet yerini bulsun istiyorum. yaşadıklarımın bedeli olsun istiyorum. ben kadir istekli, babamdan ve annemden şikayetçiyim. annemin sonradan buna engel olması, göz yummaması gerektiğini düşünüyorum.
sonra ahlaksız olan biz eşcinselleriz öyle mi ?
bu ilk değil son olacak gibide görünmüyor , ama keşke tüm çocuk gelinlere bu tepkileri verseniz yada bu olayın büyütüldüğü kadar tümü büyütülseydi bişeyler başarmış olurduk .
nihayet tutuklandılar. halk tepki göstermese ellerini kollarını sallayıp aramızda gezmeye devam edeceklerdi.

https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/so...