ahmet telli

"yapraklarım yok artık kuşlarım yok
büsbütün viran oldu dağlarım
ezberimdeki türküler de savrulup gitti
ömrümün karşılığı kalmadı sesimde
sesimde yalnız ormanların gümbürtüsü

yanlış.. daha baştan yanlış
bir şiirdi bu, biliyorum
ve belki ömrümüzün yakın geçmişi
bu kadar doğruydu ancak, kimbilir
kalbim unut bu şiiri"
en sevdiğim şairlerden ve de dizelerini en çok ezberlediklerimden...

"sen dostumdun benim, gülünce güneşler açardı
su gibi azizdin, yurdumdun, alnında ateşler yanan
...
mezarlar çoğaldı o günden sonra, yetişmedi bize
öldürülecek kadar büyümüştük, öyle demişlerdi "
"gitmek. bir hançeri inceltip
okyanusa daldırmak isteği
ya da düşebilmek atlasların
dışına ki ey kalbim
yalnızsın bu yolculukta da." der. çok güzel der.
yoldaşlık günleriydi; “kardeşler!” diyordu içimizden biri
“dağın geyiği, dilin şiiri tanık olsun; anamızın ak sütü
tanık olsun ki haklıyız, kazanacağız!” barikat günleriydi.
yaralı bir kardeşi taşırken omzumda, cesaret diyordum
sesimde tereddütsüz geziniyordu en delişmen tay
vahşi bir vadiden akıyorduk toynaklarımız kan içinde

! alev bir nidâ idik ve arkadaşlık günleriydi

şimdi uzun uzun susuyor belleğini yitiren kim varsa
çağ nedir, unutuş ne; zaman bir iğne deliğinden geçip
darası oluyor birikmiş anıların ve ölümlerin
kekeme bir tarih yazıcısının bize ayırdığı sayfada
kanlı bir nidâ işaretiyiz, tarihin imlâsını bozan

! yaralı bir nidâyız yaşadığımız bu dünyada