"yapraklarım yok artık kuşlarım yok büsbütün viran oldu dağlarım ezberimdeki türküler de savrulup gitti ömrümün karşılığı kalmadı sesimde sesimde yalnız ormanların gümbürtüsü
yanlış.. daha baştan yanlış bir şiirdi bu, biliyorum ve belki ömrümüzün yakın geçmişi bu kadar doğruydu ancak, kimbilir kalbim unut bu şiiri"
en sevdiğim şairlerden ve de dizelerini en çok ezberlediklerimden...
"sen dostumdun benim, gülünce güneşler açardı su gibi azizdin, yurdumdun, alnında ateşler yanan ... mezarlar çoğaldı o günden sonra, yetişmedi bize öldürülecek kadar büyümüştük, öyle demişlerdi "
"gitmek. bir hançeri inceltip okyanusa daldırmak isteği ya da düşebilmek atlasların dışına ki ey kalbim yalnızsın bu yolculukta da." der. çok güzel der.
yoldaşlık günleriydi; kardeşler! diyordu içimizden biri dağın geyiği, dilin şiiri tanık olsun; anamızın ak sütü tanık olsun ki haklıyız, kazanacağız! barikat günleriydi. yaralı bir kardeşi taşırken omzumda, cesaret diyordum sesimde tereddütsüz geziniyordu en delişmen tay vahşi bir vadiden akıyorduk toynaklarımız kan içinde
! alev bir nidâ idik ve arkadaşlık günleriydi
şimdi uzun uzun susuyor belleğini yitiren kim varsa çağ nedir, unutuş ne; zaman bir iğne deliğinden geçip darası oluyor birikmiş anıların ve ölümlerin kekeme bir tarih yazıcısının bize ayırdığı sayfada kanlı bir nidâ işaretiyiz, tarihin imlâsını bozan