akp iktidarında artan iş kazaları ve işçi ölümleri

''bir yılda 878 işçi kaza kurbanı

istanbul işçi sağlığı ve iş güvenliği meclisi'nin açıkladığı rakamlara göre, aralık ayında 76 işçi, 2012 yılında ise toplam 878 işçi iş kazalarında hayatını kaybetti.
bunun hukumetten ziyade is verenlerin genel
ahlaksizligiyla yorumlamak lazim. hatta genel politikalarini begenmesemde hemen hemen her kuruma isci sagligi guvenligi uzmanini zorunlu kilan yasayi gecirmeleri bence cok onemli bir tedbir. yasa geregi bu aydan itibaren tehlikeli sinifa girenlerin zorunlu olarak bulunduracagi isg uzmanlari hazirandan sonra her kuruma zorunlu kilinacak. bu buyuk oranda kazalari engelleyecektir
tüm alanlarda * gözlemlenen artışın sadece bir ayağıdır.
kapitalistler dünya'nın her yerinde ahlaksızdır. bu kapitalizmin doğası ile ilgili birşeydir.
ancak, iş cinayetlerini salt kapitalistlerin bu ahlaksız tutumuyla açıklamaya çalışmak, ve hükümetin her kuruma işçi sağlığı güvenliği uzmanları yerleştirmesinin bu kazaları azaltacağını varsaymak, fazlasıyla iyimser bir yaklaşım.
zira uzun süredir sağ iktidarlarca yönetilen ülkemizde, çalışma hayatını düzenleyen yasalar yetersiz, ve hükümetler bu yasaları iyileştirme konusunda gönülsüzdür. işçilerin örgütlenme, sendika kurma özgürlükleri kısıtlanmakta, hak talep edenler işten atılmakta, ve çalışma hayatında, özelleştirme furyalarının kaçınılmaz sonucu olarak taşeronlaşma yaygın bir hale getirilmektedir.
kazalar büyük orandai taşeron isçi çalıştırmanın, yani özelleştirmelerin ve sendika düşmanlığının sonucudur. taşeron firmalar egitimli isçi yerine daha ucuza vasıfsız isçi çalıştırmakta, bu da iş kazalarına yol açmaktadır.
gelişmiş ülkelerde ise, sosyal devlet olma gereği iş yasaları, sadece patronları değil, işçileride gözetir.
ölümle ya da sakatlanmayla sonuçlanan kazalar nedeniyle ödenen sigortalar ve tazminatlarin patronlara ve devlete olan maliyeti yüksektir. bu nedenle iş güvenliğine özenle gösterilir ve kazalar daha az olur.
türkiyede en ucuz olan şey insan hayatı olduğu için, kalkınmacı hükümetimiz için her yıl 800-900 işçinin ölümünün bir değeri yoktur. onlar, ileri demokrasi yolunda ilerleme ve hunharca kalkınma hamlemizin pekte önemsenmemesi gereken bedelleridir.. büyütülmemelidir.
" 8 işçiye mezar olan madende işçiler iki kez iş bırakmıştı: 'sonumuz diğer kardeşlerimiz gibi olmasın' demişti! "

http://haber.sol.org.tr/sonuncu-kavga/8-isciye-mezar-olan-madende-isciler-iki-kez-is-birakmisti-sonumuz-diger-kardeslerimiz
sadece iş kazaları (ki onlar kaza da değil zaten!) ve işçi ölümleri artmış değildir...
"sosyal devlet anlayışı" çerçevesinde sahip çıkılması gereken tüm toplum kesimlerinin can ve mal güvenliği ortadan kaldırılmıştır.
kadınların, aydınların, üniversite öğrencilerinin, farklı cinsel tercihi olanların ve muhalif olan herkesin can ve mal güvenliği tehlike altında olup, son 10 yılda bu türden yurttaşlarda ölüm (bir devlet görevlisi veya iktidar partizanı bir işbirlikçi zihniyet tarafından öldürülme yoluyla!)sayıları birkaç kat artmış durumdadır!!
hiçbirini duymuyoruz çünkü haber yapılması yasak.
sadece 3. havalimanında 400'ün üzerinde iş kazası sonucu hayatını kaybeden işçilerin olduğunu biliyorum. belki şu sıralar 500'ü bile bulmuştur. ama malesef yasaklar sebebiyle duymuyoruz. konuşmuyoruz. yazık. o kadar insanın emeğinin çalındığını düşünün. ailelere de ancak bir asgari ücret kadar maaş bağlanır, onlar da şükreder haline. e tabi sonuçta maaşı bağlayan devlet değil akp olunca oylar da ölseler bile akp'nindir.