anı

yaşanmışlıklardan payımıza düşenlerdir. kimisi gülümsetir, kimisi hüzünlendirir.

aynı ismi taşıyan çok güzel bir fatih erkoç çalışması vardır.
hayatım boyunca en çok onur duyduğum çalışmalardan biridir diye bahsetmektedir sanatçı bu çalışmadan. okan bayülgenin pudra projesinde yer alan kareler kullanılarak klip çekilmiştir şarkıya
eskimişliktir anıların çok olması...
günbegün eskirsin,anıların çoğalır...
sahipsiz bir piç gibi bırakıldığında,ağlarlar arkanızdan...vicdanınızın yakasına yapışırlar...
yoksayamazsın hiçbirini,öyle de piç kurularıdır.
anı; yaşanmakta olanı değil, yaşanmış bir konuyu anlatır diyerek anlatıyorum. *

geçen gün iş görüşmesine gittim. 30 yaş civarında bir adamla konuştuk görüştük ve sohbetin sonunda bana:

-fenerbahçelisin demi?
+tabiki evet. doğru tahmin. o kadar belli mi oluyor?
-pantalonunuzun düğmesi açık kalmış keh keh keh
+ağh!^+%&/()=? * kusura bakmayın, siz hangi takımlıydınız? *
-bende fenerbahçeliyim.
+oo ne güzel iyi günler efendim görüşmek üzere. *
- yaşlandıkça biriktirilebilen birşey.
- hatırlandıkça üzeni, sevindireni ve özleteni de olur.
- özleteni veya özlem uyandıranı melankoliye yol açabilir.
- geçmiş günler ile yaşadığımız anları birbirine bağlayan kritik köprülerimizdir. onlarsız, hepimiz köksüz, öncesiz ve sahipsiz kalırız...
anlatı türüne öykü türünden daha yakın bir edebi tür. anı metinlerine örnek ver deseler, aklıma gelen ilk örnek tezer özlü'nün yaşamın ucuna yolculuk'u olabilir.