arada sırada akla gelenler

özellikle geçmişte yapılmış hatalar gelir akla, bazen sinir yapar bazen tebessüm. arada sırada akla gelen insanlar da olabiliyordur ve o konuda bazen gülümseme bazen de nefret duygularını yaşabiliyor insan. arada sırada ve özellikle aç olunduğunda akla gelen yemek içki ve tatlı türlerine bişey demiyorum. *

(bkz: çükün şişmesi)
kızdığı zaman, "ebeni kucaklarım" şeklinde egzantrik bir küfür savuran, ortaokuldaki güleç yüzlü, gri kumaş pantolon kendisine çok yakışan din kültürü ve ahlak bilgisi ögretmenimiz.

doktor daktari dizisindeki, gözleri bozuk olduğundan herşeyi çift gören klerins isimli aslan.

açık arka pencereden evimize girip gardrobuna yerleşen ve orda 3 yavru doğuran, sonra onları tek tek arka bahçeye taşıyıp orada büyüten ismini "obur" koyduğumuz sokak kedisi.
aslında akıldan hiç çıkmayanlardır zamnında daha sonra üzeri tozlanır biraz, arada sırada akla gelenler olur, öyle olduğu düşünülür ya da. insan yaşadığı anı bir daha asla yaşamayacağını bile bile eskiye özlem duyar, eskiye duyulan özlem bu akla arada sırada gelenler ile kıyaslanır işte. acıyı çektirirsin unutamayacağını bile bile unutmaya çalışrsın, unutmadığını bile bile kendine bile unuttum dersin hatta. en acı tarafı da bu herhalde kendine yalan söyleyip inanmayı beklemek. akla arada sırada gelen ya da arada sırada akla gelenler diye birşey yoktur. unutulmayan üstü tozlanmışlar vardır.