ayı sözlük itiraf
seni takdir ediyorum, sana güveniyorum ve seninle birşeyleri paylaşmaktan hoşlanıyorum, kimseye vermediğim tavizleri ve kimseye için almadığım insiyatifleri senin için tükettim, umarım beni yarı yolda bırakmaz, insanlara olan güvenimi bitirmezsin. aklımdaki tek düşünce bu işin sonunda dost mu olacağız düşman mı merakla bekliyorum. bu işin sonun beni de şekillendirecek, bundan sonraki hayatımla ne yapacağımı belirleyecek, bu sorumluluğu kimseye vermezdim ama sen istedin.
allahım neden bu kadar namusluyum? tam bi namus kumkumasıyım.
bir gün yine okuldan çıkarken , evimiz okulun arkasında olduğu için , arka kapıya doğru yürüyordum. tam köşeyi dönerken mıç mıç sesler gelmeye başladı. kafamı döndüğüm gibi kolonların arasında yiyişen birilerini gördüm. ama harbi yiyişiyorlardı çünkü erkek kızın kafasını ağzına alacak gibi öpüyordu. neyse bunlar beni fark etti. ben bir iki saniye duraksadım orada. bunlar boş gözlerle bakıyor. gitse de devam etsek, der gibi. ee napayım devam edeyim yoluma, dedim. biraz uzaklaştıktan sonra gülmeye başladım ve eve varana kadar kahkahalarla güldüm. ertesi gün de ne kadar samimi olduğum kişi
* varsa hepsine anlattım. duysunlar da utansınlar diye. okulda yiyişmek yani... ayıp ayıp.
edit:imla
uzun zaman sonra edit: neden yazmadığımı hatırlamıyorum ama bunlar kanka olarak takılıyorlardı. herkesi de inandırmışlardı.
otobüste sürekli kafamda bir şeyler ve birileriyle kavga ediyorum. laf kavgası ya da fiziksel. şimdi şuarda şöyle bir şey olursa ne yaparım? gibisinden. çoğunda yeniyorum hatta, ama gerçekleşse muhtemelen kafamı bile kaldırmam...
bayadır dengim biriyle tanışmadım. :(
aramızda dağlar kadar duvar, duvarlar kadar yalanlar, yalanlar kadar tutarsızlıkların vardı. ben vardım bana sorunun ne olduğunu söyleyebilirdin. sadece hayatımdan gitmeni istiyorum. farklı yollara. bir daha karşılaşmamak üzere..
yardım edin sözlük kafayı yemek üzereyim..
çok uzun ve çalkantılı bir ilişkim oldu bilenler bilir. birbirimize deli divana aşık olmamıza rağmen bitirme kararı almıştım ben.
neyse bitirdikten 4 5 ay sonra görüştük dışarıda uzun bir sohbet oldu bu sohbette ilişki hakkında hiç konuşulmadı bir arkadaşla yapılan mubabbetten farkı yoktu.
ayrıldıktan sonra kendime bir cinsel perhiz uygulama kararı almıştım. başka birisinin bedeninde onu yaşamaya çalışacaktım çünkü. bu hem eski sevgilime hemde takıldığım kişiye büyük saygısızlıktı. kendimden emin olduktan sonra (3 gün önce) birisiyle tanıştım. tanıstıktan sonraki gün evine davet etti. normalde katiyen atmayacağım bir adımdı ama verdiği güven, tavrı kesinlikle kusursuzdu. velhasıl kelam gittiğim günün gecesi onda kaldım. ikimizde aşırı şaşkındık, inanılmaz bir bağ oluştu aramızda. inanılmaz bir şekilde eğlendik, vakit geçirdik. gözlerime bakıp zamanı durdurmak istiyorum dedi ve bunu o kadar samimi söyledi ki o inanç tüm ebedenimi, ruhumu kavradı.
yolda gelirken mesajlaşmalarımız devam etti hani bilirsiniz ya ulan bu sefer olacak hissini işte tam o hissi yaşıyordum. hala aklımdan atamadığım, hayatım boyunca kimsenin yerini alamayacak dediğim eski sevgilimle yaşadığım o hissiyatları tekrardan ve ona özel olacak şekilde bana yaşattı ve o da yaşadı.
eve geldim sözlük olanlar oldu.
eski sevgilim bugün attığım hikayelerin hepsine bakmıştı (ki her gün istinasız bakar takipleşmediğimiz halde) ben ise bakmıyorum, hatırlamayayım, unutayım diye kıvranıyorum. girip baktım sözlük. hikayelerinde hep benden bi parçalar bırakmış, hep bana özel kimsenin anlayamacağı göndermelerde bulunmuş. daha önemlisi her sabah ona attığım en sevdiğim şarkıyı paylaşmış. daha aklımın karışmasına izin vermeden mesaj attı "nasılsın" diye.
öyle şeyler yazdı ki sözlük her şeyi bırakıp yanında soluğu almayı istedim. belki de hayatımda bu kadar bir şeyi istemedim. gel oturup konuşalım, eskisi gibi olalım, biz olalım dedi- tamam diyemedim.
nasıl derim yahu yaklaşık 3 saat önce o adamla çok güzel bir gün geçirmişken, yanında uyuyup sımsıkı kollarımın arasına almışken.
-birisi var değil mi dedi var diyemedim.
alkollu olduğumu doğru bir karar veremeyeceğim bahanesiyle erteledim ama ben hiç bu kadar kirlenmiş hissetmedim, hiç bu kadar düşük görmemiştim kendimi..
yeni bir sayfaya mı? yoksa eski defterin kokusunumu istiyorum bilmiyorum. ben artık ben değilim onu biliyorum ama.
aşkıma ihanet ettim.
bir adamın o saf duygularına ihanet ettim
kendime ihanet ettim sözlük.
keşke balkondayken her aşağı baktığımda kendimi atmayı düşünmesem, bu yüzden balkona çıkamaz oldum. bunca zaman uğruna didindiğim uğraştığım şeylerin elimden bir bir kayıp gitmesi çok canımı yakıyor. kendimi çok severdim, halen daha seviyorum ama kendimle savaş veriyorum. ben buyum neden beni kabullenemiyorsunuz ? ne yaptım size? bunca zaman uğruna savaş verdim. yetti artık. bunun sonu yok mu?
tilki, kürkçü dükkanında gerek.. ha bu sefer dükkan sahibi eskisi gibi değer biçer mi bilinmez..
bacaklarımın arasında aldığım kuyruğumla online'ım..
insanları anlamaya çalışmaktan yorulduğumu anladığım 2019 un son günlerinde bu durumun sadece benden götürdüğünü farketmem 30 yaşımı buldu sanırım. o yüzden sadece kendimi düşünüp kendi kararlarım en doğru karar olduğunu ( edindiğim tecrübelerden) anlamış oldum
bugün için beklediğim -buluşalım mı?, teklifi gelmedi... biraz üzüldüm, biraz da uyuz oldum, ben de teklif etmedim, pişmanım.
bu günlerde kin ve öfke doluyum. bu sefer hangi bahaneyle gelicek acaba? "pardon, mesaj atmadım çünkü çok hastaydım ve tüm gün uyudum." tüm gün çevrimiçi uyudun galiba demeyeceğim. "moralim bozuktu" bi bana bozuktu galiba demeyeceğim. hayır ya, bu sefer de ben cevap vermeyeceğim. böyle ilişki mi olur ayol? uzak ilişki yürüten diğer arkadaşlarıma bakıyorum her gün araşıyorlar günde defalarca yazışıyorlar. çok mu şey bekliyorum diyorum ama yok yok normal değil bu. bitmeli. ben bitirmeliyim. ama nasıl...
aldatıldığınızı sanıp aslında onca zamandır aldatılma olayına neden olan üçüncü kişinin kendiniz olduğunu farketmek çok garip bir durum.
insan başına ne gelmesinden korkuyorsa o şey dönüp dolaşıp başına geliyor. karma dedikleri bu olsa gerek.hayatımın en kötü günlerini yaşıyorum.bunun sebebi ben bile değilim.sebep bazı insanların yalancılığı ve riyakarlığı karakter haline getirmesi.kime ne kadar zarar verebilecekleri umurlarında bile değil.sadece kendilerini düşünüyorlar.iki yalan bir doğru etmiyor maalesef.tek suçum içimdeki sesi dinlememek.birine güvenmemem gerekiyorsa böyle hissediyorsam güvenmemeliydim.hep aynı hatayı yapıyorum.yarı yolda sap gibi kalan da yine ben oluyorum.umarım aklım başıma gelmiştir.
uzun zamandır içimdeki spiritüal duygularda bir yoğunlaşma gözlemliyorum. pür ateist biri olarak ilahi dinlemeyi severim. özellikle kilise müziği, genelde ortodoks.
spor mevsimi gelmiş günah çıkarma zamanı bu bedene çok yüklendim, artık biraz dikkatli olmalıyım.
2 veya 3 olgun aktifle grup sex yapma fantezim var. ama bunu yaptıktan sonra birbirimizi tanımayacağız. çünkü grup sex sanki itibarımı zedelermiş gibi geliyor. gerçi öyle bi itibarım da yok sadece öğrenciyim, ama olsun. neyse, belki bir gün beni kimsenin tanımadığı bir yere gidip bunu denerim.