başına gelmeyen iş kalmayan şanssız ama güzel katedral. ayasofya'nın lezzet ikizi.
dışardan minaresiz camiyi andıran içine girince bir daha çıkmama istediği uyandıran bir belgrad kilisesi.
ilginç bir hikâyesi var doğuda hint tapınaklarına yapılan muamele burada da devam ediyor özetle. yapıyı oluşturan kilise 1594 yılında osmanlı paşası sinan paşa tarafından yaktırılıyor 300 yıl boyunca yanık bir harabe olarak kalıyor 1894 yılında tekrar eski formunda onarılmaya başlanıyor amaç yakılan kilise ile bire bir aynısını yapabilmek. 1935 yılında restore ve tekrar imal iyice ivme kazanırken araya giren 2 dünya savaşı ile tekrar restore duruyor. savaş sonrası yeniden inşa başlıyor ve aradan geçen 100 yılı aşkın süredir tamamlanabilmiş değil. içinde hala tamamlanmayı bekleyen bölümler var.
kanımca avrupa'daki onca katedral arasında en iyi mozaikler bu kilisede.
